18-01-2013, 10:51
|
#5
|
|
 |
Alıntı: |
 |
|
|
|
|
|
|
|
C_OKYAY
veraset ilâmında müvekkilinizden başka murisin mirasçısı/ mirasçıları da varsa, ortada iştirak halinde mülkiyet var olup, mecburi dava arkadaşlığından dolayı davayı hep birlikte açacaklar veya açılan davaya muvafakat edecekler ya da murisin terekesine bu dava için bir temsilci tayini gerekecektir. |
|
 |
|
 |
|
Ancak Yargıtay Medeni Kanun değişikliğinden sonra iştirak halinde mülkiyet halinde dahi tapuyla ilgili söz konusu edilen davaları her bir mirasçının açabileceğini belirtmektedir. Şöyle ki;
Hukuk Genel Kurulu
Esas: 2007/14-856
Karar: 2007/834
Karar Tarihi: 14.11.2007
"İsim düzeltme davaları, taşınmazın aynına ilişkin bulunduğundan HUMK. nun 13.maddesi uyarınca, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde açılır.
Böyle bir davayı tapu maliki ile mirasçıları açabilir. Bunun yanı sıra 1.1.2002 tarihinde yürürlüğe giren yeni Türk Medeni Kanununun 702. maddesinin son fıkrası ile ortaklardan her birinin topluluğa giren hakların korunmasını sağlayabileceği ve bu korumadan bütün ortakların yararlanabileceği öngörüldüğünden, elbirliği mülkiyetinde, ortaklardan herhangi biri de, tek başına tapuda miras bırakanla ilgili düzeltme isteyebilir.
Ayrıca bu tür davanın, bir başka dava nedeniyle verilen yetkiye dayanılarak açılması da mümkündür. Böyle bir yetki verildiğinde, yetkiye dayanılarak dava açan kişinin, aktif dava ehliyeti vardır
14.Hukuk Dairesi
Esas: 2002/8990
Karar: 2003/228
Karar Tarihi: 23.01.2003
"Davacı 6.9.2001 tarihli dilekçesi ile dava konusu 2071 ve 2071 parsel sayılı taşınmazların maliki annesi Raziye'nin tapuda adının "Raz" olarak yazıldığını, doğrusunun "Raziye" olması gerektiğini belirterek tapu kaydında gerekli düzeltmenin yapılmasını istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş temyiz edilmeksizin kesinleşen hükmün taraf teşkili yönünden kanuna aykırı olduğu nedeniyle, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kanun yararına bozulması istenmiştir.
1.1.2002 tarihinde yürürlüğe giren yeni Türk Medeni Kanunun 702. maddesinin son fıkrası ile ortaklardan her birinin topluluğa giren hakların korunmasını sağlayabileceği ve bu korumadan bütün ortakların yararlanabilecekleri öngörülmüş olmakla, artık el birliği mülkiyetinde ortaklardan herhangi birinin tek başına tapuda miras bırakanla ilgili düzeltme isteyebileceği sonucuna varıldığından, tebliğnamedeki önceki Medeni Kanunun 581. maddesi uyarınca davacı yönünden taraf teşkilinin yerine getirilmediğine ilişkin bozma nedenine iştirak olunmamıştır."
Saygılarımla.
|