Mesajı Okuyun
Old 13-01-2013, 22:41   #3
magistra175

 
Varsayılan

Sorununuzun çözümü bakımından arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin tapuya şerh verilip verilmediği önem arz etmektedir. Bilindiği üzere kişisel hakların tapuya şerh verilmesiyle birlikte artık kişisel haklarda üçüncü kişilere karşı ileri sürülebilir. Ancak sizin olayınız bakımından bu sözleşmenin tapu siciline şerh verilmiş olması dahi, sonuca etkili olmayabilir. Zira, şerh sadece şerhten sonra taşınmaz üzerinde hak kazanan üçüncü kişilere karşı ileri sürülebilir. Mirasçı sıfatıyla, tapu kaydının düzeltilmesi davasıyla adına tescili gerçekleştiren kişi ise, bu anlamda sonradan hak kazanan üçüncü kişi değildir. Zira o söz konusu mülkiyet hakkını hiç kaybetmemiştir. Keza açılan tapu kaydının düzeltilmesi davasını bir tespit davası olması da bu sonucu doğrular. Bu bakımdan, yüklenicinin adı geçen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin tapu siciline şerh edilmiş olması ihtimalinde dahi gerçek malike karşı söz konusu sözleşeme ilişkisine dayanarak yöneltebileceği bir talep söz konusu değildir. Keza, herhangi bir yolla gerçek malikin arsa payı vermeye zorlanması söz konusu değildir. Bu halde yapılabilecek tek şey, sebepsiz zenginleşme veya vekaletsiz iş görmeye dayanarak tazminat istemek olacaktır. Diğer yandan sözleşme yapılan iki kişiye karşı sözleşmenin ifasının imkansızlığı nedeniyle doğan zararın talebi mümkündür.