Olayımızda müvekkil 2009 yılında annesinin demansiyel sendrom hastası olması sebebiyle annesine vasi olarak atanıyor. O zamandan bu zamana kadar herhangi bir sorun yaşanmıyor. Geçtiğimiz aralık ayında kısıtlı hakkında eşinin yeğeni tarafından sahte bono düzenlenmek suretiyle icra takibi başlatılıyor. Bononun tarihleri sonradan doldurulmakla birlikte kısıtlama tarihinden önceki bir tarih atılıyor. Takipteki ödeme emri vasi yerine kısıtlıya gönderiliyor ve adres olarak da kısıtlının gerçek adresi değil, senet üzerindeki adres de değil diğer borçlu olarak da görülen eşinin yeğeninin adresi yazılıyor. Ödeme emri bu adrese tebliğ ediliyor. Fakat icra müdürünce henüz tebligat parçası dahi dönmeden takip kesinleştiriliyor ve kısıltı hesabından haciz için vesayet makamına müzekkere yazılıyor. Vesayet makamı da yaklaşık 900.000,00TL gibi afaki bir meblağın da ödemesini vasiye muhtıra dahi çıkarmadan kabul edip ödeme yapıyor. Cezai olarak tüm şikayet ve başvurularımızı gerçekleştirdik ve icra hukuk mahkemesine başvurarak tebligatın iptalini sağladık. Şuan zararın tazmini noktasındayız. İdarenin hem icra müdür hem de vesayet makamı açısından kusur sorumluluğu mevcut. Fakat idarenin sorumluluğuna gitmeden önce menfi tespit/istirdat davası açarsam bu durumda derdestlik itirazı ile karşı karşıya kalabilirim diye düşünüyorum. Hangi yola başvurmam gerektiği konusunda yardımlarınıza ihtiyacım var
