Mesajı Okuyun
Old 09-01-2013, 16:38   #1
Konuk_SY

 
Varsayılan Sürekli Aldatma için Nafaka, Velayet, Maddi-Manevi Tazminat

Selamlar,

Şu an 32 yaşında bayanım. 1998 senesinde evlendim. Evlendiğim ilk yıllarda annesi-babası-ağebeyi-ağabeyinin hanımı ve onların 4 çocuğu ile aynı evde yaşıyorduk. 2 yıl sonra babasının yeni yaptırdığı eve taşındık. Halen orda oturmaktayım. 15 yıllık evliliğimizden 14 ve 8 yaşlarında 2 erkek, 12 yaşında bir kız olmak üzere 3 çocuğumuz oldu.

Nişanlılığımız döneminde işsiz olduğu için, ailemin evini satarak(1.250.000.000 TL) kendisine tahsis ettiği 1972 model Ford marka kamyonla pazarcılık yapıyordu. Yaklaşık 1 sene boyunca anneme ait bu kamyonu işletti. Modelinin düşük olduğu ve masraflı olduğu gerekçesiyle kamyonun değiştirilmesini istedi. Ford kamyonu peşinat sayıp, senet yaparak taksitle Isuzu marka 1989 model (6.500.000.000 TL)yeni kamyon aldı. Yeni alınan kamyonun ruhsatı eşim adına idi. Kamyon ile yaklaşık 2 yıl çalıştı ancak senetleri ödeyemediğini ve zarar ettiğini iddia ederek ailemden habersiz bir şekilde kamyonu sattı. Babam ödenmemiş senetlerini ödedi(4.500.000.000 TL). Aracı tekrar kendisine tahsis etti. Kamyonun satışı hala eşimin adına kayıtlı idi. Güvence olarak babama vekalet vermişti. Ancak 1 gün sonra vekaletini iptal ettirdiğini öğrendik. 5 ay daha çalıştırdıktan sonra o aracı tamamen sattı. Daha sonra kumar borcu yüzünden böyle bir olayı gerçekleştirdiğini öğrendik. Satıştan aileme ve bana herhangi bir para ödemedi. Bu sürede ailemin merkezi yerdeki evi, babamın ödediği borçları uçup gitti. Bedeli 1.250.000.000 TL olan dairenin şu anki değeri 100.000 TL civarı. Ödenmiş senetlerin güncel değerini varın siz hesaplayın.

Tüm bunlara rağmen ne ailem ne de ben kendisine karşı ciddi manada herhangi bir kin beslemedik. Sonuçta ortada çocuklarım vardı. Ailemde kendisine her türlü maddi desteği yukarıda anlattığım olayların ardından da eksik etmedi.

Eşim ____’ta kaldığı dönemlerde farklı işyerlerinde toptancılık ve pazarlamacılık yaptı. Kazandığı para ile Passat otomobil aldı (35.000 TL). Son çalıştığı işyerinde iken bir kadınla ilişkisi olduğunu öğrendik. 3 yıldır beraber yaşadıklarını biliyoruz. İlk başlarda eve geç gelmeye başladı ancak bir süre sonra 2-3 günde bir gelmeye, işten ayrıldıktan sonrada 1 hafta gelmediği oluyordu.2011 yılının Mayıs ayında işten ayrıldı. İşten ayrıldığı için parası yoktu ve arabasını satıp yeni iş kurmaya niyetlendi. ____’ta farklı denemeleri oldu ancak başarılı olmadı. A____’ya gidip orda faaliyet gösteren bir emlakçıya ortak olacaktı. Bu şekilde ilk etapta çevreyi tanıyacak daha sonrada en uygun işi kuracaktı. Gideceği gün ailemle beraber uğurladık. Gittiği ilk dönemlerde telefonla görüşüyorduk. Düzenli olmasa bile belirli miktarlarda para gönderiyordu. 4-5 ay sonra telefon görüşmeleri seyrekleşti. Daha sonra hiç aramaz oldu. Faturaların yatırılmadığını eve gelen ihbarlar sayesinde öğrendim. Çocuklar için bile herhangi bir para göndermedi. Haziran 2012’de ____’a geldi. Bilgisayarındaki resimlere tesadüfen baktığımda bir kadınla samimi şekilde çekilmiş fotoğrafları olduğunu gördüm. Yaz tatilinde büyük oğlum'u karşı çıkmama rağmen A____’ya götürdü. Okul açılmadan geri gönderdi. Oğulum geldiğinde eşimin ilişkisini doğruladı ve aynı evde beraber yaşadıklarını doğruladı. Bu beraberliklerinden kadının hamile olduğunu da oğlumdan öğrendim. Daha sonra sosyal paylaşım sitesinden Kasım 2012’de çocuklarının olduğunu gördüm.

Tüm bunlar yaşanırken ne ben nede ailemden herhangi biri kendisine hakaret tehdit içeren herhangi bir söz söylememiş uygunsuz herhangi bir davranışta bulunmamıştır. Ancak kız kardeşleri ve ağabeyi ve ailesinin bu gayrı meşru ilişkisine karşı olmadıkları hatta destek verdiklerini de esefle bildirmek istiyorum.

Yaklaşık 1 yıldır kıt kanaat, ailemin ve akrabalarımın yardımı ile çocuklarımın hayatlarını idame ettirmeye çalışıyorum. Buna rağmen bir gün döner ümidiyle bekledim. İnancım gereği yuvamı yıkmayı eşimden ayrılmayı düşünmedim. Ayrıca tüm bu yaşananlardan dolayı çocukların ruhsal durumlarının olumsuz etkilenmesi de etkiledi. Şöyleki:

Oğlum 14 yaşında ortaokul ikinci sınıfta okuyor. Ergenlik döneminde hassas duygu ve düşünceleri olan bir çocuk. Yaşayacağı herhangi olumsuz bir şok onun tüm geleceğini mahvetmesine yol açabilir. Dolayısı ile bu dönemde elimden gelen hassasiyeti ve şefkati kendisine bir anne olarak gösterdim, gösteriyorum.

Diğeri 12 yaşında ilkokul 5. Sınıf öğrencisi. Ergenlik dönemi başlanıgıcın da hassas bir çocuk. 7-8 yaşlarına kadar bazı ruhsal ve sağlık sorunlarından dolayı altına kaçırıyordu. Bu kendisine daha farklı bir kişilik kazandırdı ve şu anda ani sinirlenen ve bağıran birisi oldu.

Bir diğeri 8 yaşında ilkokul 2. Sınıf öğrencisi. 8 yaşında olmasına rağmen hala büyük tuvaletini düzenli olarak yapamıyor. Eşimin bize yaşattığı sıkıntılardan en fazla etkilenen şüphesiz küçük oğlum. Tıbbi yardım almak maksadı ile hastaneye götürdüm. Doktor, sağlık yönünden hiçbir sorunu olmamasına rağmen ruhsal açıdan iyi durumda olmadığını içine kapanık birisi olduğunu, kafasında farklı kurgular bulunduğunu ve bunun üzerinde durulmadığı takdirde ileride intihara bile kalkışabileceğini söyledi. Oğlum sadece mutlu olduğu, kendisini huzurlu hissettiği zamanlarda altına kaçırmıyor.

08.01.2013 tarihinde babamı arayarak, benden boşanmak istediğini ve yasal hukuki süreci başlattığını söylemiş. Çocukları yarıyıl tatilinde götüreceğini ve kendisinin büyüteceğini bildirmiş.

Eşim kumar oynayan, sigara içen ve düzenli alkol alan birisi. Beni aldatması da ne ilk ne de son olacak. Şu an beraber yaşadığı kadının daha önceki evliliğinden 2 çocuğu var. Eşimden de 1 çocuğu var. Çocuklarımın üvey evlat muamelesi göreceği, öz annelerinin veremediği şefkati ruhsal durumları göz önünde bulundurulur ise üvey anneleri nasıl temin edebilir? Sizlerde takdir edersiniz ki çalışmayan, kumar oynayan, alkol alan iyi birisi. Çocuklarına bakabilecek onların sağlıklı sıhhatli topluma faydalı bireyler olarak yetiştirmeye uygun birisi değil. Çocuklarının kendisini örnek alacağı ideal bir baba hiç değil.

Üzerine kayıtlı herhangi bir taşınır veya taşınmaz mal yok. Oturduğumuz ev 2011 senesinde hayatını kaybeden babasının adına kayıtlı. Tüm sıkıntısını çektiğim, yapılmasında emeğimin olduğu ev, miras yoluyla kaldığı için herhangi bir hak iddia edemiyorum sanırım. Çalışmadığı için herhangi bir nafaka da bağlanmaz herhalde.

Soru 1 – Bu durumda ben boşanmak istemesem davanın sonucu ne olur? Boşanma mı olur, ayrılık mı?
Soru 2 – Boşandığım takdirde; oturduğum evde herhangi bir hak iddia edebilir miyim?
Soru 3 – Boşandığım takdirde; çocukların 3’ünün de velayetini alabilir miyim?
Soru 4 – Boşandığım takdirde; maddi ve manevi tazminat alabilir miyim? Miktarı nasıl olur?

Halimi ifade ettiğimi düşünüyor, zaman ayırdığınız için şimdiden teşekkür ediyorum.