Sayın sisdempol,
|
|
|
|
Yeni HMK 208/4 Resmî bir senetteki yazı veya imzayı inkâr eden tarafın bu iddiası, ancak ilgili evraka resmiyet kazandıran kişiyi de taraf göstererek açacağı ayrı bir davada incelenip karara bağlanabilir. Asıl davaya bakan hâkim, gerekirse bu konuda imza veya yazıyı inkâr eden tarafa, dava açması için iki haftalık kesin bir süre verir.
Yine aynı kanunun 114/1 Dava şartları ı) Aynı davanın, daha önceden açılmış ve hâlen görülmekte olmaması.
Görüldüğü üzere iki Kanun maddesi birbiri ile çelişmektedir.Ayrıca 208/4 uyarınca açılmış bir davanın, 114/1 uyarınca usulden reddedilmesini yargıtay onamıştır.
|
|
|
|
|
|
Kanunun iki maddesi birbiriyle çelişmemektedir. Şöyle ki;
HMK'nın "İspat ve Deliller" başlıklı Dördün Kısmının "Belge ve Senet" başlıklı 2. Bölümü'nde düzenlenen
m.208/4'e göre: "Resmî bir senetteki yazı veya imzayı inkâr eden tarafın bu iddiası, ancak ilgili evraka resmiyet kazandıran kişiyi de taraf göstererek açacağı ayrı bir davada incelenip karara bağlanabilir..."
Bu düzenlemeye göre bir davada delil olarak kullanılan resmî senedin sahteliği ileri sürüldüğünde; bu sahteliği ileri süren tarafın "sahtelik davası" açması gerekmektedir; başka bir deyişle davaya bakan mahkeme, delil niteliğinde olan "resmî senedin sahteliğini" inceleyemez. Ya da kısaca şöyle de diyebiliriz delil olan resmî senedin sahteliği "sahtelik iddiası" olarak ileri sürülemez "sahtelik davası" olarak ileri sürülebilir... Dolayısıyla asıl davaya bakan mahkemenin gördüğü dava ile delil nitelikli resmî senedin sahteliği davasına bakan mahkeme aynı olamayacağı gibi; asıl davaya bakan mahkemedeki dava ile delil nitelikli resmî senedin sahteliğine dair ikame olunan dava da aynı dava değildir; ki bu davaların farklı davalar olduğu
Madde Gerekçesinde de: "... Mevcut dava içinde de böyle bir sahtelik iddiasının karara bağlanması mümkün değildir.
Zira, mevcut davanın tarafları dışında, evrakı düzenleyenin de asıl uyuşmazlıkla ilgisi olmadığı hâlde taraf gösterilerek, dava içinde tarafları farklı yeni bir davanın görülmesi şeklinde bir usul, yargılama hukukumuzda mümkün değildir..." şeklinde belirtilmiştir diyebiliriz.
Neticeten bu davalar aynı davalar olmadığına/sayılamayacağına göre (çünkü aynı davalardan bahsedebilmeniz için aynı konuda, aynı taraflar arasında, aynı dava sebebine dayanarak açılmış iki ayrı dava olmalıdır):
HMK m.114/1-ı'da yapılan (Dava şartları şunlardır: ı) Aynı davanın, daha önceden açılmış ve hâlen görülmekte olmaması) düzenleme ile HMK m.208/4 düzenlemesinin çeliştiğinden bahsedemezsiniz...
Saygılar...