Alıntı: Yazan Tolga Tanyıldız Merhaba Carpe Diem. İş Kanununda, işveren açısından haklı feshin şartları açıkça düzenlenmiş olup, işin feshi ya da iş yerinin devri gibi sebeplere dayanarak işverenlerin sorumluluktan kurtulabilmesi mümkün değildir. İşveren müvekkiliniz hizmet akdinin feshinden kaynaklanan tazminatlar açısından işçilere karşı sorumlu olacaktır. Nacizane fikrim, önel vermek sureti ile ihbar tazminatından kurtulma yoluna gitmeli, ayrıca işçilerle ibralaşarak, miktar konusunda da sulh olmaya çalışmayı denemelidir. Belirli süreli hizmet akitleri açısından değerlendirme yaparsak da; Yargıtay'a göre belirli süreli hizmet akitlerinin art arda yapılması halinde sözleşmenin belirsiz süreliye dönüşmesi söz konusu olacak ve kıdem tazminatına da hükmedilebilmesi mümkün olacaktır. Bunun dışında belirli süreli iş sözleşmeleri için kıdem tazminatının varlığı mevzuat açısından mümkün değildir. Belirli süreli sözleşmelerin süreleri 1 yılı geçmek zorunda olup, hakimin durum değerlendirmesi yapması suretiyle sözleşmeyi belirsiz süreli sözleşme olarak değerlendirmesi ve kıdem tazminatına hükmetmesi söz konusu olur. İhbar tazminatı ve diğer özlük haklarından kaynaklanan alacaklar..vb ise aynen varlığını korur.

Meslektaşım soru sahibine yanlış bilgiler veriyorsunuz. Cevabınızda o kadar çok yanlış bilgi var ki nereden tutsanız elinizde kalır.

-Belirli süreli sözleşmelerde de kıdem tazminatı vardır.
-Belirli süreli sözleşmeler 1 yılı aşmak zorunda değildir.
-Belirli süreli sözleşmelerde ihbar öneli verilmez ve ihbar tazminatı yoktur.
-Birden fazla üst üste yapılması her durumda sözleşmeyi belirsiz süreli hale getirmez.
Bla,
bla,
bla..