|
|
|
|
Yorum yapan arkadaşlara ilgilerinden dolayı teşekkür ediyorum,Sayın Ekici'nin görüşü biraz daha farklı ve dar yorumlanmış gibi sanki,göreve ilşkin öğrenilen belge veya bilgi olmasa dahi,nasıl bir yakın akraba sadece duygusal sebeplerle tanıklıktan çekilebiliyorsa,o hak olayın içersindeki avukata da verilmesi gerekir diye düşünüyorum,Aynı Sulh Ceza Mahkemesi'nde müdafilik yapsam ne olacak? Hem tanık hem müdafi olur mu? CMK 46 ve Av.kanunu 36 bu sebeple dar yorumlanmamalı diye düşünüyorum..
|
|
 |
|
 |
|
Sayın Meslektaşım;
İki hususu birbirine karıştırmamak gerekir diye düşünüyorum:
Birincisi; bir avukatın, müdafi olarak yer aldığı dosyada müdafiiliğini üstlendiği şahıs aleyhine tanıklık etmeye zorlanamayacağı,
İkincisi; meydana gelen bir olaya tanıklık edip, müvekkilinin de aralarında bulunduğu şahısların yapılan yargılamasında tanık olarak dinlenmesi..
Sayın Av. Ömer KAVİLİ'nin "Avukatlık İle Tanıklık İşlevi Çatışırsa ( CGK KARARI)- Avukatın Müvekkilini İhbarı" başlıklı açmış olduğu ve aşağıda bağlantısını sunduğum konuda paylaştığı CGK kararı, tam da ilk ifade ettiğim ve sizin durumunuzla örtüşmeyen hususların ele alındığı bir karardır.
Düşünelim: Herkesin birbirinden şikayetçi olduğu olayda tek tanık sizsiniz ve taraflardan birinin müdafiliğini üstleniyorsunuz. Mahkeme ne yapmalıdır? Müdafiliğinizin devamına mı karar vermeli, yoksa olayı aydınlatabilecek tek şahıs siz olduğunuza göre tanıklığınıza mı karar vermelidir?
bknz:
http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=10818
Saygılarımla..