Mesajı Okuyun
Old 18-12-2012, 09:20   #5
Cumhur Okyay

 
Varsayılan

Değerli Üstad'ların açıklamalarına ilâve ve metodolijiye de ilişkin olarak, aşağıgaki hususları belirtmekte fayda gördüm:

Kanunun sözü ( lafzı ); kanunun açık metni, maddelerin açık ve seçik olan ifadesi, anlamı demektir. Kanunun özü ( ruhu ); tümünde egemen olan esaslara göre kanunun belirli bir maddesinden çıkan anlamdır. Maddenin söz konusu hükmünden hakimin, önüne gelen başvuracağı anlamı çıkartılmamalıdır. Burada soruna kanunu önce sözüyle ( lafzıyla ) uygulayacağı, ancak sözünden bir sonuç alamazsa o zaman kanunun özüne ( ruhuna ) başvuracağı anlamı çıkartılmamalıdır. Tam aksine hakim hükmün hem sözü hem de özü itibariyle uygun olmasını arayacaktır. Yani burada kastedilen husus şudur: Kanunun sadece somut olayın özelliklerine uygun gelen özel ve açık bir hükmün bulunduğu hallerde değil, fakat böyle bir hükmün ister kanunun belli bir maddesinden ister kanunun tümünden yani ruhundan çıkabileceği hallerde de uygulanacağıdır. Hakim sözü itibariyle olaya uygun olan bir hükmün özü itibariyle de uygun olup olmadığını araştıracaktır ve ancak her iki şekilde de verilen anlam örtüşüyorsa o zaman hükmü uygulayacaktır. Buna karşılık yapılan araştırma sonucunda kanunun sözünün anlamı ile yorum sonucu varılan anlamı birbirinden farklı ise kanunda bir boşluk olduğu kabul edilir ve bu boşluk yorumla varılan sonuca göre, yani hükmün özü itibariyle anlamına göre doldurulur . Yani kanunu ruhu ile bağdaşmayan bir sözel anlam ( lafzı yorum ) kabul edilemez. Yargıtay’ın 27. 3. 1957 tarih ve 1/ 3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı da bu yöndedir: ‘Kanun hükmünün manasını tayin etmekte ilk esas, metnin meydana geldiği sözlerden çıkan manadır ve ancak bu şekilde metne verilmesi gereken mana, hükmün kanuna konulmasıyla güdülen gayeye aykırı neticeler doğuracak olduğu takdirde, lafızdan çıkan mana yerine, kanunun ruhundan çıkan manaya göre hüküm verilmesi gerekir’.
Aynı şekilde 4. 2. 1959 tarihli ve 14/ 6 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı da bu yöndedir: ‘ Kanun hükümlerinin sadece lafzına göre değil, hem lafzına hem de ruhuna göre yorumlanması ve kanunun lafzına dayanılarak konuluş maksatlarına aykırı sonuçlara varılmasına meydan bırakılmaması, bu günün hukuk ilminin ve tatbikatının kaideleridir’.

Saygılarımla...