|
T.C. YARGITAY
11.Hukuk Dairesi
Esas: 2005/3415
Karar: 2006/5510
Karar Tarihi: 11.05.2006
ÖZET: Davacının haksız eylem sonucu yaralanmasına bağlı olarak oluşan meslekte kazanma gücüne ilişkin kaybının işini yapmasına engel olmasa bile aynı işi meslektaşlarına oranla meydana gelen bu kayıptan dolayı daha fazla efor sarf ederek yapmak zorunda kalması halinde zarar gerçekleşmiştir. Bu itibarla, mahkemece davacının çalışma gücünün azalmasından kaynaklanan zararına yönelik isteminin yasal olmayan gerekçe ile reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bunun yanında, davacının davalı sigorta şirketinden poliçe limiti ile sınırlı olarak talepte bulunması gerekirken, dava dilekçesinde bu hususa yer verilmeden talep edilen tüm tazminat miktarının sigorta şirketinden de tahsiline karar verilmesini istemesi nedeniyle, davalı sigorta şirketi yönünden yapılan yargılama sonucu reddedilen dava miktarı nazara alınarak vekalet ücretine karar verilmesi gerekir.
(818 S. K. m. 41, 46) (1136 S. K. m. 169)
Taraflar arasında görülen davada Konya Asliye 3. Hukuk Mahkemesi'nce verilen 04.11.2003 tarih ve 1998/1016 - 2003/1352 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı ve davalılar vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkiline ait adreste 30.04.1998 tarihinde S tarafından tüp takılması sırasında meydana gelen patlama nedeniyle müvekkilinin yaralandığını, tüp dağıtıcısı S.'nin ise vefat ettiğini, patlamanın sebebinin takılan İ. Gaz marka tüpün kusurlu imalatı ve hatalı monte edilmesinden kaynaklandığını, bu olaydan dolayı müvekkilinin vücudunda sabit eser niteliğinde izler kaldığını, müvekkilinin öğretmen olduğunu ve tatillerde ek iş yapma imkanını bu olay nedeniyle yitirdiğini ve olaydan dolayı elem ve ızdırap çektiğini ileri sürerek fazlaya ait hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000.000.000.-TL hasar bedeli, 1.000.000.000.-TL tedavi gideri ve 1.500.000.000.-TL mahrum kalman gelir ile müvekkilinin vücudunda sabit eser kalması nedeniyle uğranılan zarara ve ileride uğranılacak zararlara karşılık olmak üzere istenilen tazminatın ve fazlaya ait haklarının saklı tutulmasına ve çekilen elem ile ızdıraba karşılık 8.000.000.000.-TL manevi tazminat olmak üzere toplam 11.500.000.000.-TL tazminatın olay tarihi olan 30.04.1998 tarihinden itibaren faizleriyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı İ. Gaz A.Ş. vekili, müvekkili şirketin meydana gelen yangın olayında bir kusuru bulunmadığını, tüm kusurun tüpü değiştiren eleman ile ev sahiplerinde olduğunu, ayrıca tüpü değiştiren elemanın müvekkili şirketin elemanı olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı Ö. vekili, olayın meydana gelmesinde davacının kusurlu bulunduğunu, talep edilen tazminatların fahiş olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili, sorumluluklarının teminat limiti ile sınırlı bulunduğunu ve manevi tazminatın teminat dışında kaldığını savunmuştur.
Davalılar H. ve F. vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi tarafından düzenlenen 14.05.2001 tarihli rapor ve tüm dosya kapsamına göre davanın kısmen kabulü ile 846.453.000.-TL maddi tazminatın faiziyle birlikte davalılardan tahsiline, sigorta şirketinin poliçe limiti ve dava tarihinden itibaren işleyecek faiziyle sorumlu olmasına, davacının istemi doğrultusunda eşyalar ve hastane masraflarıyla ilgili taleplerin atiye bırakılmasına, davacının maddi tazminata ilişkin fazlaya dair talebinin reddine, 6.000.000.000.-TL manevi tazminatın davalı sigorta şirketi dışında kalan diğer davalılardan olay tarihi olan 30.04.1998 tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte tahsiline, manevi tazminat yönünden fazlaya ait istemin reddine karar verilmiştir:
Kararı, davacı ve davalılar vekilleri temyiz etmişlerdir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalılar İ. Gaz A.Ş, A.Ö., H. ve F. vekillerinin tüm, davacı A.Ç. vekilinin ise aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Dava, haksız eylem sonucu oluşan yaralanma nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararların tazmini istemine ilişkindir. Davacıya ait meskende meydana gelen tüp patlaması sonucu davacının yaralandığı, ellerinde yanıklar ve fonksiyon kaybı oluştuğu, bu nedenle meslekte kazanma gücünden kaybettiği anlaşılmıştır. Mahkemece, davacının öğretmen olup, ellerindeki yanıkların mesleğini yapmasına engel olmadığı, bu durumun maaşında azalmaya da yol açmadığı, ekonomik geleceğinin tehlikeye girmediği gerekçesiyle iş gücü kaybına dayalı maddi tazminat isteminin reddine karar verilmiştir. BK'nın 46. maddesinde, cismani bir zarara uğrayan kimsenin tamamen veya kısmen çalışmaya muktedir olamamasından ve ileride iktisaden maruz kalacağı mahrumiyetten mütevellit zarar ve ziyan ile tüm masrafları isteyebileceği düzenlenmiştir. Davacının haksız eylem sonucu yaralanmasına bağlı olarak oluşan meslekte kazanma gücüne ilişkin kaybının işini yapmasına engel olmasa bile aynı işi meslektaşlarına oranla meydana gelen bu kayıptan dolayı daha fazla efor sarf ederek yapmak zorunda kalması halinde zarar gerçekleşmiştir. Bu itibarla, mahkemece davacının çalışma gücünün azalmasından kaynaklanan zararına yönelik isteminin yasal olmayan gerekçe ile reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle davacı yararına bozulması gerekmiştir.
3- Kabul şekline göre de; reddedilen kısım yönünden davalılar yararına hüküm tarihi olan 04.11.2003 tarihinde yürürlükte bulunan 04.11.2002 tarihli Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'ne göre vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, 04.12.2003 tarihli Tarife hükümlerine göre vekalet ücreti tayini doğru görülmemiş, kararın bu nedenle de davacı yararına bozulması gerekmiştir.
4- Davalı A. Sigorta A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarına gelince; davalı sigorta şirketinin kazadan dolayı meydana gelen zarardan kaynaklanan sorumluluğunun poliçede verilen teminat limiti ile sınırlı olmasına ve poliçede manevi zarara yönelik bir teminat verilmediğinden davalı sigorta şirketinin bu zarar kaleminden dolayı sorumlu olmamasına göre de davacının davalı sigorta şirketinden poliçe limiti ile sınırlı olarak talepte bulunması gerekirken, dava dilekçesinde bu hususa yer verilmeden talep edilen tüm tazminat miktarının sigorta şirketinden de tahsiline karar verilmesini istemesi nedeniyle, davalı sigorta şirketi yönünden yapılan yargılama sonucu reddedilen dava miktarı nazara alınarak vekalet ücretine karar verilmesi gerekirken, bu hususa aykırı olarak davalı sigorta şirketi yararına vekalet ücretine karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle davalı sigorta şirketi yararına bozulması gerekmiştir.
Sonuç: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına, 4 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı sigorta şirketi vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın anılan davalı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 302.00 YTL temyiz ilam harcının temyiz eden davalılardan alınmasına, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz eden davacı ve davalı sigorta şirketine iadesine, 11.05.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi.(¤¤)
Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı
|