Mesajı Okuyun
Old 30-11-2012, 17:21   #2
üye7160

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY

10.Hukuk Dairesi
Esas: 2011/15016
Karar: 2011/13507
Karar Tarihi: 10.10.2011


TRAFİK KAZASI SONUCU YARALANAN SİGORTALIYA YAPILAN YARDIMLARIN TAHSİLİ İSTEMİ - GÜVENCE HESABI - TRAFİK KAZALARI NEDENİYLE SUNULAN SAĞLIK HİZMET BEDELLERİNİN SOSYAL GÜVENLİK KURUMU TARAFINDAN KARŞILANACAĞI - HÜKMÜN BOZULMASI

ÖZET: Trafik kazalarına sağlık teminatı sağlayan zorunlu sigortalarda; sigorta şirketlerince yazılan primlerin ve Güvence Hesabınca tahsil edilen katkı paylarının yüzde on beşini aşmamak üzere, münhasıran bu teminatın karşılığı olarak Hazine Müsteşarlığınca sigortacılık ilkeleri çerçevesinde maktu veya nispi olarak belirlenen tutarın tamamı sigorta şirketleri ve Sigortacılık Kanununda düzenlenen durumlar için Güvence Hesabı tarafından Sosyal Güvenlik Kurumuna aktarılır. Söz konusu tutar, ilgili sigorta şirketleri için sigortacılık ilkelerine göre ayrı ayrı belirlenebilir. Aktarım ile sigorta şirketlerinin ve Güvence Hesabının bu teminat kapsamındaki yükümlülükleri sona erer.... İlgili kanun maddesindeki, <Bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedelleri Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanır. Söz konusu sağlık hizmet bedelleri için bu Kanununa göre belirlenen tutarın yüzde yirmisinden fazla olmamak üzere belirlenecek tutarın üç yıl süreyle ayrıca aktarılmasıyla anılan dönem için ilgili sigorta şirketleri ve Güvence Hesabının yükümlülükleri sona erer....> düzenlemeleri, bozma sonrası yürütülecek yargılamada gözetilmelidir.Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin, hatalı değerlendirme sonucu hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

(506 S. K. m. 39) (2918 S. K. m. 98) (5684 S. K. m. 14) (6111 S. K. m. 59, Geç. m. 1)

Dava: Davacı, trafik kazası sonucu yaralanan sigortalıya yapılan yardımların, davalılardan 506 sayılı Yasanın 39. maddesi gereğince tahsiline karar verilmesini istemiştir.

Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Hükmün, davacı Kurum vekili ile davalı Başak Sigorta A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi H. Ö. tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

Karar: 1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davacı Kurum vekilinin tüm, davalı Başak Sigorta A.Ş. vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.

2- Zorunlu mali sorumluluk sigortası; <Motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına, bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin, zarara uğrayan üçüncü kişilere karşı olan mali ve hukuki sorumluluğunu belli limitler dahilinde güvence altına almak> üzere oluşturulmuştur. Dolayısıyla sigorta şirketinin, zorunlu mali mesuliyet sigortası kapsamında Kurumun rücu alacağından sorumluluğu; kaza tarihi itibariyle geçerli olan poliçede yazılı sorumluluk limiti ile sınırlıdır. Sigorta şirketi tarafından, 2918 sayılı Yasa kapsamında poliçeye dayalı akdi sorumluluk nedeniyle poliçe limiti dahilinde, sigortalı ya da hak sahiplerine ödeme yapıldığının geçerli belgelerle kanıtlanması durumunda, sigorta şirketinin mükerrer ödeme ile karşı karşıya bırakılmaması bakımından, ödediği miktar oranında tazmin sorumluluğundan kurtulduğunun kabulü gereklidir.

Eldeki davada, davalı Başak Sigorta AŞ.'nin, davaya konu trafik kazasının meydana geldiği tarih itibariyle geçerli olan zorunlu mali mesuliyet sigortası poliçesi kapsamında, dava açılmadan önce hak sahiplerine ödemede bulunduğunu ileri sürmesi karşısında; öncelikle davalıdan zorunlu mali mesuliyet sigortası poliçesi celp edilip, poliçe limiti tereddüde yer vermeyecek şekilde belirlenerek, ödemeye yönelik belgelerin içeriği ve geçerliliği yönünde araştırma yapılarak, ödeme yapılıp yapılmadığı, yapılmışsa, tarih ve miktarı yönünden dayanağı belgeler de getirtilerek, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme sonucu, sigorta şirketinin sorumluluğu yönünden, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması, yerinde değildir.

3- Kabule göre de; davalı sigorta şirketinin; zorunlu mali mesuliyet sigortası kapsamında Kurumun rücu alacağından sorumluluğu; poliçede yazılı sorumluluk limiti ile sınırlı olmasına, bu bağlamda ilam harcı, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinden yükümlüğünün de poliçe limitiyle orantılı bulunmasına rağmen, sigorta şirketinin yargılama gideri harç ve vekalet ücretinin tamamından sorumlu tutulması isabetsizdir.

4- Öte yandan, bazı maddeleri dışında 25.02.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6111 sayılı Kanunun 59. maddesiyle değişik 2918 sayılı Kanunun 98. maddesindeki <Trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmi ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanır.

Trafik kazalarına sağlık teminatı sağlayan zorunlu sigortalarda; sigorta şirketlerince yazılan primlerin ve Güvence Hesabınca tahsil edilen katkı paylarının %15'ini aşmamak üzere, münhasıran bu teminatın karşılığı olarak Hazine Müsteşarlığınca sigortacılık ilkeleri çerçevesinde maktu veya nispi olarak belirlenen tutarın tamamı sigorta şirketleri ve 03.06.2007 tarihli ve 5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 14. maddesinde düzenlenen durumlar için Güvence Hesabı tarafından Sosyal Güvenlik Kurumuna aktarılır. Söz konusu tutar, ilgili sigorta şirketleri için sigortacılık ilkelerine göre ayrı ayrı belirlenebilir. Aktarım ile sigorta şirketlerinin ve Güvence Hesabının bu teminat kapsamındaki yükümlülükleri sona erer....> 6111 sayılı Kanunun geçici 1. maddesindeki, <Bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedelleri Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanır. Söz konusu sağlık hizmet bedelleri için bu Kanunun 59. maddesine göre belirlenen tutarın %20'sinden fazla olmamak üzere belirlenecek tutarın üç yıl süreyle ayrıca aktarılmasıyla anılan dönem için ilgili sigorta şirketleri ve Güvence Hesabının yükümlülükleri sona erer....> düzenlemeleri, bozma sonrası yürütülecek yargılamada gözetilmelidir.

Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin, hatalı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

O halde, davalı Başak Sigorta A.Ş. vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli, hükmü temyiz etmeyen davalılar yönünden, davacı Kurum lehine oluşan usulü kazanılmış hak durumu gözetilerek karar verilmek üzere, hüküm bozulmalıdır.

Sonuç: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem halinde davalılardan Başak Sigorta A.Ş.'ye iadesine, 10.10.2011 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)