Merhabalar Sayın Site Üyeleri

Bir konuda sizlerinde fikrini almak istiyorum;

Müvekkil ile borçlu/davacı bir taşınmazın satışı konusunda 21.09.2011 tarihinde 73.000.-TL bedelle alma konusunda anlaşıyorlar ve taşınmazın mülkiyetinin 21.11.2011 tarihinde müvekkile devredileceğini kabul ediyorlar.

Müvekkil 25.10.2011 de davacı/borçludan 63.000.-TL ödediği paranın karşılığı olarak 21.11.2011 tarihli bir bono alıyor. Müvekkil söz konusu senedin arkasına "[i]Bu senet .... ili ..... ilçesi ... ada .... parseldeki borçlu... .... ait olan taşınmaza karşılık ödenen paraya karşılık alınmıştır. bakiye 11.000..-TL 21.11.2011 ödenecektir" şeklindeki beyanı ile imzalıyor.

Tarafımızca müvekkilin alacaklısı olduğu bono için, kambiyo senetlerine mahsus takip yoluna gidilmiş olup, borçlu/davacı tarafından söz konusu senedin TTK 688/2 vasfına haiz olmadığı gerekçesi ile takibin iptali istenmiştir.

Duruşma günü gelmeden geçtiğimiz gün senet miktarı olan 63.000.-TL müvekkil adına PTT aracılığı ile yatırılmış olup, müvekkilce de söz konusu para çekilmiştir.

Fikrinizi almak istediğim nokta şudur;Öncelikle söz konusu bono bir teminat senedimidir (Teminat senedi olabileceği kanaatindeyim )
Söz konusu senet teminat senedi olduğunu kabul edildiği takdirde, borçlu tarafından şikayet davasından sonra karardan önce asıl alacağın ödenmiş olması söz konusu senedi kayıtsız şartsız bir borç ikrarı içeren belge haline getirmez mi?

Fikirlerinizi ve özellikle bu konuya ilişkin Yargıtay kararlarını merakla bekliyorum.

Saygılarımla