28-11-2012, 09:38
|
#2
|
|
6352 sayılı Kanun Elektirk hırsızlığı suçunu nitelikli hırsızlık suçu olmaktan çıkarmıştır. 6352 sayılı kanunla enerji hırıszlığı karşılıksoz yararlanma suçu kapsamına girmiştir. Enerji hırsızlığı ile ilgili en ilgi çeken hüküm ise 6352 sayılı kanunun geçici 2/2. maddesine göre; Abonelik esasına göre yararlanılabilen elektrik enerjisinin, suyun ve doğal gazın sahibinin rızası olmaksızın ve tüketim miktarının belirlenmesini engelleyecek şekilde tüketilmesi dolayısıyla bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla hakkında hırsızlık suçundan dolayı kovuşturma yapılan veya kesinleşmiş olup olmadığına bakılmaksızın hakkında hüküm verilen kişinin, bu Kanun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde, zararı tamamen tazmin etmesi halinde, hakkında cezaya hükmolunmaz, verilen ceza tüm sonuçlarıyla ortadan kalkar." hükmüne yer verilmesidir. Buna göre zararın tamamen giderilmesi halinde ceza verilmez.
Bahsettiğiniz olayla ilgili olarak suç nedeniyle meydana gelen meblağ belirtilmişse müvekkiliniz bu meblağı ödemesi halinde yeni düzenleme kapsamına girecektir. Zira soruşturma ve kovuşturma konusu olmuş olan bir olayda zarar belirlenmişse bu zararı karşılanmasıyla zarar ortadan kalkacaktır. Ancak müvekkilinizin dava açıldıktan sonra elektirk kullanmaya devam etmesi ise kaçak elektrik kullanma olup olmadığına bakmak gerekir. Sizin olayınızda yazdıklarınıza göre zaten belirlenmiş olan biz zarar var.Kaçak kullanım tespit edildikten sonra normal abonelik kurallarına göre tahakkuk etmiş fatura borçları da kaçak kullanım bedeliyle birlikte taksitlendirilmiş olabilir. Bahsettiğiniz olayda suçtan doğan zararın ayırt edilememesi gibi bir durum söz konusu değil gibi anlaşılıyor.
|