Tebligat müvekkilin kızına yapılmış. Yani Tebligat Kanunu'nun 16. maddesine göre:
AYNI KONUTTA OTURAN KİŞİLERE VEYA HİZMETÇİYE TEBLİGAT:
Madde 16 - (Değişik madde: 19/03/2003 - 4829 S.K./2. md.)
Kendisine tebliğ yapılacak şahıs adresinde bulunmazsa tebliğ kendisi ile aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine yapılır.
Tebliğ mazbatasında muhatabın geçici olarak bir başka yere gittiği gibi ilave bir kayıt yok. Tebliğ doğrudan müvekkilin kızına yapılmış. Şayet itiraz süresi tebligatın teslim edilmesini müteakip işlemeye başlar diyeceksek süre geçmiş durumda. Konuyla ilgili Tebligat Kanunu 20/2'de yer alan hükmün ifadesi kolay anlaşılır değil. Doğrusu ben işin içinden çıkamadım. Aslında metne bir (n) harfi eklersek (ki aşağıda ben ekledim) müvekkil açısından güzel bir tablo ortaya çıkıyor
MUHATABIN MUVAKKATEN BAŞKA YERE GİTMESİ:
Madde 20 - (Değişik madde: 06/06/1985 - 3220/6 md.)
13, 14, 16, 17 ve 18 inci maddelerde yazılı şahıslar, kendisine tebliğ yapılacak kimsenin muvakkaten başka yere gittiğini belirtirlerse; keyfiyet ve beyanda bulunanın adı ve soyadı tebliğ mazbatasına yazılarak altı beyan yapan tarafından imzalanır ve tebliğ memuru tebliğ evrakını bu kişilere verir. Bu kişiler tebliğ evrakını kabule mecburdurlar. Kendisine tebliğ yapılacak kimsenin muvakkaten başka bir yere gittiğini belirten kimse, beyanını imzadan imtina ederse, tebliğ eden bu beyanı şerh ve imza eder. Bu durumda ve tebliğ evrakının kabulden çekinme halinde tebligat, 21 inci maddeye göre yapılır.
(Değişik cümle: 19/03/2003 - 4829 S.K./4. md.) Bu maddeye göre yapılacak tebligatlarda tebliğ, tebliğ evrakının 13, 14, 16, 17 ve 18 inci maddelerde yazılı kişilere verildiği tarihte(n) veya ihbarname kapıya yapıştırılmışsa bu tarihten itibaren onbeş gün sonra yapılmış sayılır.
Tebligat Kanunu m.21'de belirtilen ihbarnamenin kapıya yapıştırılması prosedürü ile birlikte değerlendirdiğimizde yukarıdaki hüküm, müvekkilin kızına tebligatın teslim edildiği tarihi takiben sürelerin başlayacağını anlatıyor diye düşünüyorum. Siz ne derseniz? Var mıdır müvekkilin bir kurtuluş yolu

Yorumlar için şimdiden teşekkür ederim.
TEBLİĞ İMKANSIZLIĞI VE TEBELLÜĞDEN İMTİNA:
Madde 21 - (Değişik madde: 06/06/1985 - 3220/7 md.)
Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirilir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.
(Ek fıkra: 11/01/2011-6099 S.K./5.mad.) Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.
(Ek fıkra: 19/03/2003 - 4829 S.K./5. md.) Muhtar, ihtiyar heyeti azaları, zabıta amir ve memurları yukarıdaki (Değişik ibare: 11/01/2011-6099 S.K./5.mad.) fıkralar uyarınca kendilerine teslim edilen evrakı kabule mecburdurlar.