 |
Alıntı: |
 |
|
|
 |
Yazan Av.Selim Balku |
 |
|
|
|
|
|
|
Dha iyi bilmek için soruyorum;
Kamunun prim alacağına dair zamanaşımı süresi 10 yıl değil mi ?
Ayrıca prim alacağında zamanaşımında rücuya ilişkin hükümler uygulanmayacak mı?
|
|
 |
|
 |
|
T.C.
YARGITAY
21. HUKUK DAİRESİ
E. 2010/4954
K. 2011/5213
T. 6.6.2011
1-)506 Sayılı Kanunun 3917 Sayılı Yasayla değiştirilmeden önceki halinde durum;
Öncelikle, zamanaşımı süresinin ne zaman başlayacağı konusu üzerinde durmak gerekir. SGK primleri her ay için izleyen ayın sonuna kadar ödenebilir. Prim borcunun muaccel olduğu tarih her ay için izleyen ayın sonudur. 506 Sayılı Kanunun 80. maddesinin 3917 Sayılı Yasayla yapılan değişiklikten önceki haline göre, Sosyal Sigortalar Kurumunun prim alacaklarıyla ilgili olarak 818 Sayılı Borçlar Yasası hükümlerinin uygulanması söz konusuydu.
Borçlar Yasasının 125 maddesine göre, prim alacaklarının tahsilinde zamanaşımı süresi, 10 yıl olarak uygulanmaktaydı. Prim zamanaşımı, Borçlar Yasasının 128 inci maddesine göre, borcun muaccel olduğu tarihte başlar. Borcun muaccel olduğu tarih ise, 506 Sayılı Kanunun 80. maddesine göre ay be ay ödenmesi gereken prim alacakları yönünden, ertesi ayın sonuna kadar ödenmesi gerektiğinden, en son ödeme tarihi olan "izleyen ayın son günüdür. Bu dönemde zamanaşımının kesilmesi ve durdurulması, bu konuda bir özellik göstermez. Borçlar Yasasının 132. ve ardından gelen maddeleri burada da aynen geçerlidir.(Bakınız, Mustafa Çenberci-Sosyal Sigortalar Kanunu Şerhi Olgaç Matbaası 1977, shf;641) Bu dönemde, ssk prim alacakları İcra İflas Yasası hükümlerine göre tahsil edilmekteydi.
Bu dönemle ilgili olarak Yargıtay uygulaması bu doğrultuda olmuştur.
2-)506 Sayılı Kanunun 3917 Sayılı Yasayla değişik 80. maddesi uygulama zamanında durum;
506 Sayılı Kanunun 80. maddesinde, 3917 Sayılı Kanunla yapılan ve 8.12.1993 tarihinde yürürlüğe giren; “Kurumun, süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Hakkında Kanun hükümleri uygulanır.” hükmü uyarınca, Kurum alacakları yönünden 6183 Sayılı Kanunun zamanaşımına dair 102. ve devamı maddeleri geçerli olmuştur.
Kurumun prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 Sayılı Kanun hükümlerinin uygulanması öngörüldüğünden, anılan Kanunun 102 nci maddesi uyarınca, sözü edilen alacaklar 5 yıllık zamanaşımı süresine tabi olmuştur. Anılan hüküm, “tahsil zamanaşımı” başlığı altında “Amme alacağı, vadesinin rastladığı takvim yılını takip eden takvim yılı başından itibaren 5 yıl içinde tahsil edilmezse zamanaşımına uğrar. Para cezalarına ait özel yasalarındaki zamanaşımı hükümleri mahfuzdur. Zamanaşımından sonra mükellefin rızaen yapacağı ödemeler kabul olunur” şeklinde düzenlenmiştir. Dolayısıyla 506 Sayılı Kanunun 80. maddesinde, 5198 Sayılı Yasayla yapılan değişiklikten önce, Kurumun süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacakları, 6183 Sayılı Kanunun 102 nci maddesi uyarınca, dönemin başladığı takvim yılını takip eden, takvim yılı başından itibaren 5 yıl içinde zamanaşımına uğramaktaydı.(Bakınız. Aşağıda HGK. 20.9.2006, 2006/546-565)