|
|
|
|
Merhabalar değerli arkadaşlar;
Danıştay 12. Dairesinin E.2005/5767, K.2008/225
|
|
 |
|
 |
|
İstemin Özeti: Edirne İdare Mahkemesinin 31.12.2004 günlü, E: 2004/831 K: 2004/1836 sayılı kararının dilekçede yazılı nedenlerle temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.
Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi: Şevket Polat
Düşüncesi: İdare Mahkemesince verilen karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir neden de bulunmadığından anılan kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı: Yakup Bal
Düşüncesi: Davacının aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmasına ilişkin işlemin iptali, uğranıldığı ileri sürülen zararın tazmini istemiyle açılan davada Edirne İdare Mahkemesince verilen ve davanın reddine ilişkin bulunan kararı davacı temyiz etmekte ve bozulmasını istemektedir.
Olayda; davacının, üyesi bulunduğu sendikanın yetkili kurullarınca alınan karara uyarak kamu görevlilerinin içinde bulunduğu mali sıkıntıların kısmen düzeltilmesi ve kamuoyunca bilinen bu sıkıntıları yine kamuoyuna anlatarak desteğinin sağlanması amacıyla 1 gün göreve gelmemek eylemini gerçekleştirdiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, sendikal faaliyet kapsamında bir gün göreve gelmemek fiilinin mazeret olarak kabulü gerektiğinden disiplin suçu teşkil etmeyen eylem nedeniyle davacı hakkında tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle davanın reddi yolundaki idare mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onikinci Dairesince davacının 5525 sayılı Yasanın 2. maddesinde öngörülen süre içinde verdiği davasına devam edilmesine ilişkin 3.8.2006 günlü dilekçesi görülerek işin gereği düşünüldü:
Karar: Dava, öğretmen olarak görev yapan davacının, 11.12.2003 tarihinde özürsüz olarak bir gün göreve gelmediğinden bahisle 657 sayılı Yasanın 125/C-b maddesi uyarınca 1/30 oranında aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmasına ilişkin işlemin iptali ile cezanın uygulanması amacıyla aylığından kesme cezası miktarın ve işlemden kaynaklanan zararların doğduğu tarihten itibaren işleyecek olan yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
Edirne İdare Mahkemesinin 31.12.2004 günlü, E:2004/831, K:2004/1836 sayılı kararıyla; 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125.maddesinin C/b bendinde; "özürsüz olarak bir veya iki gün göreve gelmemek" fiilinin aylıktan kesme cezasını gerektiren fiil ve haller arasında sayıldığı, 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanununun 5198 sayılı Kanunla değişik 18. maddesinde; kamu görevlilerinin iş saatleri dışında veya işverenin izni ile iş saatleri içinde sendika veya konfederasyonların bu Kanunda belirtilen faaliyetlerine katılmalarından dolayı farklı bir işleme tabi tutulamayacaklarının ve görevlerine son verilemeyeceğinin düzenlendiği, davacının üyesi bulunduğu sendika ve bu sendikanın bağlı bulunduğu konfederasyonun çağrısına uyarak 11.12.2003 tarihinde işe gitmediği, bu konuda amirinden izin almadığı ve böylece özürsüz olarak bir gün görevine gitmediği anlaşıldığından aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmasında 657 sayılı Yasanın 125/C-b maddesine aykırılık görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı, Anayasa ve diğer mevzuat hükümlerine ve uluslararası sözleşmeler ile güvence altına alınan sendikal hakların kullanılması niteliğindeki eylemin disiplin cezasını gerektirmediğini öne sürmekte ve idare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
657 sayılı Yasanın 125/C-b maddesinde, özürsüz olarak bir veya iki gün göreve gelmemek fiili aylıktan kesme cezasını gerektiren fiil ve haller arasında sayılmıştır.
Olayda, davacının üyesi bulunduğu sendikanın yetkili kurullarınca alınan, üretimden gelen güçlerini kullanma çağırışına uyarak 11.12.2003 tarihinde göreve gelmediği anlaşılmış olup, davacının sendikal faaliyet kapsamında göreve gelmemesi fiilinin mazeret olarak kabulünün gerektiği, dolayısıyla 657 sayılı Yasanın 125/C-b maddesi anlamında özürsüz olarak göreve gelmemek fiilinin sübuta ermediği görülmüştür.
Bu durumda, disiplin suçu teşkil etmeyen eylem nedeniyle davacı hakkında tesis olunan işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Sonuç: Açıklanan nedenlerle, davacı temyiz talebinin kabulü ile Edirne İdare Mahkemesince verilen 31.12.2004 günlü, E: 2004/831, K: 2004/1836 sayılı kararın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1/b fıkrası uyarınca bozulmasına, aynı maddenin 3622 sayılı Yasa ile değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen nedenler gözetilmek suretiyle yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, 22.01.2008 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.
 |
Alıntı: |
 |
|
|
|
|
|
|
|
Danıştay 12. Dairesinin E.2004/4643, K.2005/313 |
|
 |
|
 |
|
İstemin Özeti: Manisa İdare Mahkemesinin 24.9.2004 günlü, E: 2004/451, K: 2004/862 sayılı kararının dilekçede yazılı nedenlerle temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.
Savunmanın Özeti: Temyizi istenen kararın usul ve kanuna uygun olduğu, ileri sürülen nedenlerin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesine uymadığı, bu nedenle istemin reddi gerekeceği yolundadır.
Danıştay Tetkik Hakimi: Safiye Coşkun
Düşüncesi: İdare Mahkemesince verilen Karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir neden de bulunmadığından anılan kararın onanması gerektiği düşünülmüştür.
Danıştay Savcısı: Erkan Cantekin
Düşüncesi: İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek, bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onikinci Dairesince işin gereği düşünüldü:
Öğretmen olarak görev yapan davacı, 11.12.2003 tarihinde özürsüz olarak bir gün göreve gelmediğinden bahisle 657 sayılı Yasa'nın 125/C-b maddesi uyarınca 1/30 oranında aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmasına ilişkin işlemin iptali ve aylıktan kesilen miktarın kesinti tarihinden itibaren yasal faizi ile iadesi istemiyle dava açmıştır,
Manisa idare Mahkemesinin 24.9.2004 günlü, E: 2004/451, K: 2004/862 sayılı kararıyla; 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125. maddesinin C/b bendinde; "özürsüz olarak bir veya iki gün göreve gelmemek" fiilinin aylıktan kesme cezasını gerektiren fiil ve haller arasında sayıldığı, dosyasının incelenmesinden davacının üyesi bulunduğu sendika ve bu sendikanın bağlı olduğu konfederasyon kararı uyarınca 11.12.2003 tarihinde bir gün süre ile göreve gelmediğinin anlaşıldığı, hukuken geçerli sayılabilecek bir özrü olmaksızın iş saatleri içinde göreve gelmeyen davacının aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmasında Türkiye'nin de imzaladığı Avrupa İnsan Hakları ve Temel özgürlüklerin Korunmasına İlişkin Sözleşme ile diğer ilgili milletlerarası sözleşmelere ve 4688 sayılı Kanunun 18. maddesi ile 657 sayılı Yasa'nın 125/C-b maddesine aykırılık görülmediği gerekçesiyle dava reddedilmiştir.
Davacı, Anayasa ve diğer mevzuat hükümleri ve uluslararası sözleşmeler ile güvence altına alman sendikal hakların kullanılması niteliğindeki eylemin disiplin cezasını gerektirmediğini öne sürmekte ve İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını İstemektedir.
657 sayılı Yasanın 125/C-b maddesinde, özürsüz olarak bir veya iki gün göreve gelmemek fiili aylıktan kesme cezasını gerektiren fiil ve haller arasında sayılmıştır.
Olayda, davacının üyesi bulunduğu sendikanın yetkili kurullarınca alınan, üretimden gelen güçlerini kullanma çağırışına uyarak 11.12.2003 tarihinde göreve gelmediği anlaşılmış olup, davacının sendikal faaliyet kapsamında göreve gelmemesi fiilinin mazeret olarak kabulünün gerektiği dolayısıyla 657 sayılı Yasanın 125/C-b maddesi anlamında özürsüz olarak göreve gelmemek fiilinin sübuta ermediği görülmüştür.
Bu durumda, disiplin suçu teşkil etmeyen eylem nedeniyle davacı hakkında tesis olunan işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında hukukî isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davacı temyiz talebinin kabulü ile Manisa İdare Mahkemesince verilen 24.9.2004 günlü, E: 2004/4515 K: 2004/862 sayılı kararın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1/b fıkrası uyarınca bozulmasına, aynı maddenin 3622 sayılı Yasa ile değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen nedenler gözetilmek suretiyle yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, 09.02.2005 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY
Öğretmen olan davacının üyesi olduğu sendikanın yetkili kurullarınca alınan karara uyarak yapılan eyleme katılmak için 11.12.2003 tarihinde göreve gelmemesi nedeniyle maaş kesimi cezasıyla cezalandırılmasında hukuka aykırılık bulunmadığından davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği görüşüyle bozma yolundaki çoğunluk kararına karşıyım.
Kolay gelsin,