Mevcut durumda iki rapor arasındaki çelişkiyi gidermek Adli Tıptan istenmelidir. Aynı hastaneden rapor alınması doğru değildir.
Yargıtay
2. Hukuk Dairesi

Esas : 2011/4685
Karar : 2011/18059
Tarih : 03.11.2011


Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.

Hakkında kısıtlama kararı verilen Kudret Surat hakkında Türk Kızılayı Altıntepe-Adatepe Tıp Merkezi, psikiyatri polikliniğince düzenlenen 29.04.2010 tarihli ve nöroloji polikliniğince düzenlenen 28.06.2010 tarihli rapora göre akıl hastalığı ya da akıl noksanlığının bulunmadığı, ceza ehliyetinin tam olduğu anlaşılmaktadır. Ancak daha sonra Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesince tanzim edilen 01.09.2010 tarihli heyet raporuna göre Kudret Surat'da hafif demans, yaşa bağlı kognitif kayıplar, akıl zayıflığı tanısı konulup, bu haliyle medeni haklarını bizzat kullanamayacağı belirlenmiştir. Mahkemece hakkında kısıtlanma kararı verilen Kudret Surat Adli Tıp İhtisas Dairesine gönderilerek raporlar arasındaki çelişki giderilmeden eksik tahkikatla karar verilmesi doğru değildir.

SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, oybirliğiyle karar verildi. 03.11.2011 (Prş.)

Kaynak:Corpus
Yargıtay
2. Hukuk Dairesi

Esas : 2010/19485
Karar : 2011/8388
Tarih : 16.05.2011


-YARGITAY İLAMI-

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.

1 - Dava, kamu düzenini ilgilendirdiğinden ve kısıtlama isteğinin reddine dair kararlara karşı temyiz yolu açık olduğundan, davacının temyiz etme hakkı bulunmakla 22.06.2010 tarihli ek kararın kaldırılmasına karar verildi.

2 - İşin esasının incelenmesine gelince;

Davalı hakkında Bayındır Devlet Hastanesinden düzenlenen 13.12.2005 günlü raporda Alzheimer tanısı konulduğu, Urla Devlet Hastanesinin 24.09.2009 günlü raporunda sağlam olduğunun, İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesinin 12.02.2010 günlü raporunda senilite tanısı konulduğu ve vasi tayin edilmesine gerek olmadığının belirtildiği, Çağ Tıp Merkezinin 7.5.2009 günlü raporunda ise demas tanısının saptandığı bu nedenle davalı Ayten Çelebioğlu’na ait raporlar arasında tanı yönünden çelişki bulunduğu anlaşılmaktadır. Dosyanın bütünüyle Adli Tıp Kurumuna gönderilerek raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.

SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA, oybirliğiyle karar verildi. 16.05.2011 (Pzt.)

Kaynak:Corpus Arşiv