 |
Alıntı: |
 |
|
|
 |
Yazan Av.Bülent Özkan |
 |
|
|
|
|
|
|
Sizin olayda da böyle olmuştur. Taşınmazın tamamlanma oranı % 60 olduğuna göre C tapu tescili isteyemez ancak C, A'ya ödediği bedeli sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre geri isteyebilir. Zira C B'yi tanımaz, onunla değil, A ile işlem/sözleşme yapmıştır, müteahhitten (B'den) alacak talep edemez. Ancak taşınmaz % 95 oranında tamamlansa idi ve tapu kendisine devredilmese idi C, B ve A'ya birlikte dava açarak tapu tescili talep edebilirdi. Bu nedenlerle rapor isabetlidir. (% 95'lik oranı Yargıtay içtihatları ortaya çıkardı)
Siz burada davayı Müteahhite ihbar etmeli mevcut davanız sonuçlandıktan sonra da ödemiş olduğunuz bedelin iadesi için müteahhite dava açmalısınız.
|
|
 |
|
 |
|
Sayın Bülent ÖZKAN cevabınız için çok teşekkür ederim. Olayı yanlış aktardım sanırım. Müvekkil A, alıcı C'ye ... ada .. parseldeki .... arsa payına isabet eden mesken niteliğindeki .. numaralı bağımsız bölümünü tapuda satarak devrediyor.
Şu noktada mantığım bu olayı pek kabul etmiyor sanırım.
Müvekkil A, arsa payını ve bu paya isabet eden natamam evi gerçek değerinden satmıyor. Natamam haldeki fiyatı ile satıyor. Tapuda resmi işlemleri de gerçekleştirip teslimi yapıyor. Evin bitip bitmemesi ile ilgili bir taahhütte de bulunmuyor. Her ne kadar alıcı C, müteahhit B'yi tanımasa da artık arsa üzerinde maliktir. Zamanında müvekkil A, müteahhit B'ye karşı hangi hakkı ileri sürebilecekse artık yeni malik C bu hakları müteahhit B'ye karşı ileri sürebilecektir. Bu durumda müvekkilimin sorumluluğu neyden kaynaklanıyor orasını tam anlayamadım. Rica etsem yardımcı oalbilir misiniz? Çünkü dava şu an benim için ikinci planda kaldı konuyu öğrenmeye çalışıyorum.
Ayrıca cevapları için Sayın C_OKYAY'a da teşekkür ederim.