Mesajı Okuyun
Old 07-11-2012, 13:09   #7
yılmazkan

 
Varsayılan

Evet, karardaki ayrıntılar nedeniyle işinize yarayabileceğini düşünmüştüm. Telefon konusunda ise sizin gibi düşünmüyorum. Nitekim finansal kiralama kanununun 19.maddesinde kiraya konu malın memur tarafından haciz dışında tutulacağı,bu karara karşı da 7 gün içinde itiraz edileceği düzenlenmiştir. Bu hakkın kullanılabilmesi için de tebliğ veya tefhim gereklidir. Tebliğ ve tefhim yoksa kiraya verenin öğrenme tarihi esas alınmalıdır. Aynı durum istihkak davası açma süresi içinde geçerlidir. Aşağıdaki karar da aynı yöndedir:

Yargıtay
Hukuk Genel Kurulu

Esas : 2000/12-724
Karar : 2000/736
Tarih : 05.04.2000

*HAKSIZ ŞİKAYET
*KİRACININ İFLASI VEYA İCRA TAKİBİNE UĞRAMASI

(3226 s. FKK. m. 19) (2004 s. İİK. m. 16)

Özet : Kiracı aleyhine icra yoluyla takip yapılması halinde, icra memuru, finansal kiralama konusu malların takibin dışında tutulmasına karar verir. İcra memurunun kararına karşı yedi gün içinde itiraz edilebilir.

Taraflar arasındaki "şikayet" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Üsküdar İcra Tetkik Merciince davanın reddine dair verilen 10.6.1999 gün ve 992-627 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 19.10.1999 gün ve 1999/10772-12511 sayılı ilamı ile; (...3226 sayılı Finansal Kiralama Kanunun 19/son maddesine göre icra memurunun kararına karşı bu kararın taraflara tebliğ veya tefhiminden itibaren 7 gün içersinde itiraz edileceği hüküm altına alınmıştır. Olayımızda şikayete konu olan memurluk kararı şikayet edene tebliğ veya tefhim edilmemiştir. Zira dosya içersinde bu konuda hiçbir kayıt yoktur. Ayrıca merci kararında belirtildiği gibi şikayet edenin kararı öğrendiğine dair de bir kayıta da rastlanmamıştır. Asıl olan kararın tebliğ veya tefhim edilmiş olmasıdır, "dosyanın mahiyetine göre öğrenildiğinin" yasal bir dayanağı mevcut değildir. Bu durumda İİK.nun 16/1. maddesi uyarınca şikayetçinin şikayeti öğrenme tarihine göre süresinde yapmış olduğunun kabulü ile işin esasına girilip neticeye göre bir karar verilmesi gerekirken şikayetin süreden reddi doğru görülmemiştir...)gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda: mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

TEMYİZ EDEN : Davacı vekili

HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulu´nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu´nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine 5.4.2000 gününde, oybirliği ile karar verildi.

Kaynak:{Corpus Arşiv No: HG-461}