01-11-2012, 17:07
|
#1
|
|
Subay firarlarında zamanaşımı başlangıcı ve er ile eşitlik
Askerden firar suçunda sanık "rütbesiz er ve erat" hakkında verilen Anayasa Mahkemesi 11.04.2012 tarihli iptal kararı var ise de
aynı suçlamadan sanık subay olunca zamanaşımı yönünden Askeri Mahkeme yeni bir başvuru kararı almıştır.
Anayasa 10. m. deki "eşitlik ilkesi" açısından değerlendirir misiniz ?
Meslektaşım avukat Ferit Barut emeğine teşekkürlerimle.
Ömer Kavili 15638
0532 322 00 23
------------------ 0 ----------------------
Hava Eğitim Komutanlığı Askeri Mahkemesi Güzelyalı-İZMİR
ESAS NO: xxx/xxx DURUŞMA TUTANAĞI SAYFA: 3
Duruşmanın bırakıldığı gün ve saatte mahkeme heyeti;
BAŞKAN : Hv. Hak. Yb. Ayhan SORGUCU (1993-80)
ÜYE : Hv. Hak. Yzb. Gökhan ÖZDEMİRBAĞ (2003-F-31)
ÜYE : Hv. Hak. Atğm. Harun ŞAVUR (347-7359)
‘dan müteşekkil, iddia makamında Askeri Savcı Hv. Hak. Tğm. Mustafa ULUPINAR (2011-Y-6) ve tutanakta Svl. Me. Ömer Ali PINAR (1997-107) hazır oldukları halde mahsus salonda açık olarak toplanıldı.
Oturum açıldı, yoklama yapıldı, sanık xxx yok, sanık müdafii Av. Ferit BARUT’un geldiği görülmekle salonda mahsus yerine alındı, sanığın yokluğunda, sanık müdafiinin yüzüne karşı açık duruşmaya devam olundu. Heyet değişikliği ve talik nedeniyle eski zabıtlar okundu, yargılama yenilendi.
Dosya incelendi.
Sanığın kuvvet sabıka kaydının geldiği görüldü. Okundu, anlaşıldı.
Sanık müdafii ve Askeri Savcı: Bir diyeceğimiz yoktur dediler.
Sanığın resen emekliye sevk kararnamesinin Hv. K. K. lığı tarafından gönderildiği görüldü. Okundu, anlaşıldı.
Sanık müdafii ve Askeri Savcı: Bir diyeceğimiz yoktur dediler.
Dosya incelendi.
Sanık müdafii söz alarak: Anayasa Mahkemesinin 2011/111 esas, 2012/56 karar sayılı dosyada tesis etmiş olduğu karar 6 Ekim 2012 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanmıştır, bu kararda ASCK' nın 49/A madde ve fıkrasında yer alan “er ve erbaşlar için firar suçu ile ilgili olarak askeri mükellefiyetlerin sona erdiği andan itibaren zaman aşımı başlar” hükmünü iptal etmiş ancak “taahhüdün bitmesi” ifadesinin yürürlüğü hususunda mahkemenin yetkisiz olduğunu belirterek karar tesis etmemiştir. TCK'da en ağır suçlardan bile zaman aşımı olarak 20 sene öngörülmektedir, fakat yargılama konusu suçta müvekkil ömür boyu ceza tehdidi altında kalmaktadır, hukuk devleti ilkesine aykırı gördüğümüz bu durumdan dolayı mahkemenin 7 Eylül 1999 tarihinde resen emekliye sevk edilen müvekkilin 765 sayılı TCK'ya göre azami 7,5 sene olan zaman aşımı süresi göz önünde bulundurularak davanın düşmesine karar vermesini veya bu hususun iptali konusunda Anayasa Mahkemesine başvurulmasını, mahkeme heyeti aksi kanaatte ise müvekkil hakkında CMK' nın 231’inci maddesi hükümlerinin uygulanmasını talep ediyoruz dedi.
Askeri Savcı: Takdir mahkemenindir dedi.
Dosya incelendi.
G.D. :
1. ASCK' nın 49/A madde ve fıkrasında yer alan “veya bizzat girmiş oldukları taahhüdün” ibaresinin Anayasa’nın 2 ve 10’uncu maddelerine aykırı olması sebebiyle bu ibarenin iptali için Anayasa’nın 152’nci maddesi gereğince Anayasa Mahkemesine başvurulmasına,
2. Anayasa’ya başvuru kararı ile ilgili olarak gerekçeli hükmün bir suretinin MSB As. Adi. İşl. Bşk. lığına gönderilmesine,
3. Duruşmanın 24 Nisan 2013 günü saat 14.00’ a bırakılmasına, Anayasa Mahkemesine başvurulması hususunda başkan Hv. Hak. Yb. Ayhan SORGUCU’nun karşı oyu ve oyçokluğu ile diğer yönlerden oybirliği ile karar verildi. 31.10.2012
ÜYE ÜYE BAŞKAN
T.YAZARI
|