Mesajı Okuyun
Old 21-10-2012, 19:07   #1
tiryakim

 
Olumlu Kira Akti ve Sözleşme Altındaki İmzanın İnkarı - Sulh Hukuk Mahkemesi - Tahliye Davası

Merhabalar Değerli Meslektaşlarım ;

Alıntı:

Yargıtay
6. Hukuk Dairesi
Esas : 2011/4165
Karar : 2011/8930
Tarih : 14.09.2011
İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, kira alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın kaldırılması, tahliye ve icra tazminatı istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekilince yazılı kira sözleşmesine dayanılarak başlatılan 18.05.2010 tarihli icra takibinde, 2008/Ocak ayından itibaren ödenmeyen 2.800 TL kira parasının tahsili ve tahliye isteminde bulunulmuştur. Davalı borçlu tarafından süresinde verilen borca itiraz dilekçesinde, söz konusu apartmanda kapıcı olarak çalıştığını, kira istenen dairenin kapıcılık hizmeti karşılığında kendisine tahsis edildiğini ve kira borcunun söz konusu olmadığını belirterek borca itiraz etmiştir. İtirazın kaldırılması ve tahliye istemiyle açılan iş bu dava sonucunda mahkemece davalı borçlunun hukuki ilişkiye itiraz ettiği, dava tarihi itibariyle taraflar arasında yazılı kira sözleşmesi bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İİK 269/2 maddesi hükmüne göre ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde itiraz sebeplerini 62. madde hükümleri dahilinde icra dairesine bildirmeye mecburdur. Borçlu itirazında kira akdini ve varsa buna ait mukavelenamedeki imzasını açık ve kesin olarak reddetmez ise akdi kabul etmiş sayılır. İcra İflas Kanununun 269/c maddesine göre borçlu akdi reddetmeyip kiranın ödendiğini veya sair bir sebeple istenemeyeceğini bildirerek İtiraz etmiş ise, itiraz sebeplerini ve isteğini noterlikçe re'sen tanzim veya imzası tasdik edilmiş veya alacaklı tarafından ikrar olunmuş bir belge ile ispat etmeye mecburdur.
Takipte dayanılan sözleşme 01.11.2001 başlangıç tarihli ve bir yıl sürelidir. Davalı borçlu borca itiraz dilekçesinde; sözleşmeye ve imzaya açıkça karşı çıkmaksızın tahliyeye konu bağımsız bölümün kendisine kapıcılık hizmeti karşılığında bedelsiz olarak tahsis edildiğini savunmuştur. Az yukarıda açıklandığı üzere Borçlu itirazında kira akdini ve varsa buna ait mukavelenamedeki imzasını açık ve kesin olarak red etmez ise akdi kabul etmiş sayılır, akdi reddetmeyen davalı borçlunun söz konusu savunmasını İİK.nun 269/c maddesinde belirtilen belgelerle kanıtlaması zorunludur. İmzası inkar edilmeyen 01.11.2011 tarihli sözleşme geçerli olup 6570 Sayılı Yasanın 11. maddesi uyarınca yıldan yıla yenilendiğinin kabulü gerekir. Olayın bu özelliğine göre uyuşmazlığın yargılamayı gerektirir bir yönü bulunmamaktadır. Mahkemece işin esasının incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde uyuşmazlığın çözümünün yargılamayı gerektirdiğinden bahisle davanın reddine karar verilmesi hatalı olmuştur.
Karar bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA bozma nedenine göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 14.09.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Yukarıdaki karar icra mahkemesince verilmiş bir kararın temyiz edilmesi sonucu bozulduğunu gösteren bir karardır.
Bu kararda altı çizili yerde borçlu itirazında kira aktini ve bunun altındaki imzayı inkar etmezse sözleşmeyi kabul etmiş olduğundan bahsetmektedir.
Bu durum Yani '' borçlu itirazında kira aktini ve bunun altındaki imzayı inkar etmezse sözleşmeyi kabul eder '' durumu Sulh Hukuk Mahkemelerinde açılan itirazın iptali ve tahliye davalarında geçerli olur mu ?
Dediğim gibi hiç karar bulamadım. Yani sulh hukuk mahkemesinde açılan itirazın iptali ve tahliye davasında borçlu kira aktini ve bunun altındaki imzayı inkar etmezse sözleşmeyi kabul eder durumu sulh hukuk mahkemelerinde açılan itirazın iptali ve tahliye davaları için geçerlimidir ? Neden ? Bu konuda Yargıtay İlamı Eklerseniz Sevinirim.

Teşekkürler...