taahhütün zorunlu unsurlarının ne olduğu maalesef kesinlik kazanmış değil. Ancak hakimlerin ve özellikle yargıtayın taahhüdü ihlalden kişilerin cezalandırılmamasından yana olduğunu düşünüyorum. Bu sebepten ufacık sebeplerle taahhüdün geçersizliğine hükmedebiliyorlar.

Her ne kadar Yargıtay'dan bzulsa da şu şekilde reddedilen davamız olmuştu: "Avukatlık ücretinin takip çıkış miktarı üzerinden hesaplanması gerekirken asıl alacak miktarı üzerinden eksik hesaplanması borçluyu borcu konusunda yanıltması sebebi ile anılan taahhüt geçersizdir"

Halbuki biz fazla ödemesini talep etmemiş sözlü olarak borçlu ile bu şekilde anlaşmaya varmıştık. Nitekim yargıtay derdimizi anladı da yerel mahkeme ile aynı hataya düşmedi.