11-10-2012, 19:29
|
#3
|
|
Sayın Başar,
Öncelikle ilginiz için teşekkür ederim. Doğal olarak bahsettiğiniz gibi davranmak; öncelikle katılma alacağına ilişkin dava açıp, neticede alacağı tahsil edemez isek, BK. 18 gereğince kocaya ve şimdiki malike (3. kişi) karşı tapu iptali ve tescil davası açmak ilk yapılacak şey.
Ancak, zaten muvazaalı hareket edildiği ve 3. kişiye muvazaalı devir yapıldığı için, siz katılma alacağınız için kocaya dava açtığınızda zaten 3. kişi de hemen taşınmazı iyiniyetli bir 3. kişiye devredecektir. Dolayısıyla siz katılma alacağı davasıyla uğraşırken muvazaa sebepli davayı açmak için çok geç kalmış olacaksınız.
Ben kocanın devrettiği konuttan başka bir malı ve parası olmadığı için daha davanın başında devredilen taşınmazı nasıl olur da dava konusu edebilirim sorusunun cevabını arıyorum.
Aklıma iki şey geliyor:
Asliye Hukuk Mahkemesinde kocayı ve aradaki 3. kişileri davalı gösterip muvazaa sebepli iptal davası açmak ve taşınmazın kaydına İhtiyati haciz/tedbir konulmasını istemek, ayrıca Aile Mahkemesinde katılma alacağı davası açmak. Bu durumda iki dava birleştirilemeyeceği için sanırım Asliye Hukuk Mahkemesi veya Aile Mahkemesi birbirlerinin kararı için bekletici mesele yapma yolunu seçmeden yargılama yapabilirler. Belki de Asliye Hukuk Mahkemesi katılma alacağımıza ilişkin kararı bekleyecek, şayet alacağımızı ilama bağlar isek bu davayı görme yolunu seçecektir. Ama bu yoldan gidilebilir mi tam emin değilim.
Diğer yol;
TMK 229/2 gereğince dava açıp, davanın bu 3. kişilere de ihbarını talep etmek, ihbarla birlikte taşınmazın kaydına tedbir/haciz konulmasını istemek. Ancak bu durumda taşınmaz üzerine bahsi geçen şerh talebim kabul edilir mi bilemiyorum.
Aklıma başka yol gelmiyor şimdilik. Ne dersiniz?
|