Mesajı Okuyun
Old 11-10-2012, 17:11   #9
Av.Tuğba Elmas

 
Varsayılan

Her ne kadar Cumhuriyet Savcısına husumet gösterilmeyeceği görüşümü dile getirmişsem de, aşağıdaki Yargıtay kararı uyarınca tam aksi durum söz konusudur.

Alıntı:
T. C. Y A R G I T A Y İKİNCİ HUKUK DAİRESİ
Esas
:
2004/4844
Karar
:
2004/5920
Tarih
:
06.05.2004

♦ NESEP TASHİHİ
♦ NÜFUS KAYDININ DÜZELTİLMESİ

ÖZET: Davanın kaynağı Nüfus Kanununun 46. maddesinden kaynaklanmaktadır. Husumetin Cumhuriyet Savcısı, Nüfus Müdürlüğü, kayden sağ görünen Ömer ve Halimi´ye ölmüş ise mirasçılarına yöneltilip gösterdikleri takdirde delillerin toplanıp birlikte değerlendirilmesi gerekir.

( 1587 s. Nüfus K. m. 46 )

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ.

Davacı Ömer ve Halimi´den olmadığını kayden kardeşi görünen Süleyman´ın oğlu olduğunu İLERİ SÜRMÜŞTÜR. Sonuç itibariyle ananın değişmesi de SÖZ KONUSUDUR. Davanın kaynağı Nüfus Kanununun 46 ncı MADDESİNDEN KAYNAKLANMAKTADIR. Husumetin Cumhuriyet Savcısı, Nüfus Müdürlüğü, kayden sağ görünen Ömer ve Halimi´ye ölmüş ise mirasçılarına yöneltilip gösterdikleri takdirde delillerin toplanıp birlikte değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup BOZMAYI GEREKTİRMİŞTİR.

SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamına göre sair hususların incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, OYBİRLİĞİYLE KARAR VERİLDİ. 06.05.2004 corpus