Alıntı: Yazan Av. Can DOĞANEL Bu durumda hakimin istese de yapabileceği bir şey yoktur. Müracaata bırakma ara karar olarak kabul edilebilirse de davanın açılmamış sayılmasına dair karar hakimin dosyadan el çektiği nihai bir karardır. Bu aşamada yalnızca Yargıtay tarafından kararın bozulması suretiyle bir sonuç elde edilebilir. Gerekçeli Kararda mazerete ilişkin bir tespit yoksa (duruşmadan sonra geldiği gibi) veriliş saatini ispatlamak mazereti ileri sürene düşmez. Duruşma günü gelen evrakın geliş durumuna göre "duruşmadan sonra gelen evrak" diye havale edilmesi gerekir. Bu ibare yoksa Yargıtay kararı bozabilir. Öte yandan mazeret verilen bir dosyanın duruşma gününün 3 aydan fazla bir süre sonra (hatta 1 aylık harç yatırmadan yenileme süresi geçtikten sonra) araştırılması ve bu süreçte sadece beklenmesi vekalet ilişkisinin gerektirdiği gerekli özen ve ihtimam prensibine aykırıdır.

Cevap yazdığınız için teşekkür ederim fakat özen ve ihtimam prensibine dayanarak yaptığınız yorumu kabul etmediğimi ifade etmek isterim.Mazeret gönderilen dosya şehir dışındadır.Mazerete doğum öncesi istirahat raporu ve tebligat pulu eklidir.Mazeret gönderilen duruşmadan 10 gün sonra doğum gerçekleşmiştir.Vekaletnamede tevkil yetkim yoktur.Bu şekilde rapor ekli mazeretin kabul edilmeme ihtimali yokken, tebligat pulu verildiğinden yeni gün gelecek diye beklenirken, dosyayı ekstradan kontrol ettirme gereği duymamamın anormal bir yanı olmadığını düşünüyorum.Hakimin mazereti görmeme ihtimalini düşünmemek özensizlik ise o da sizin takdiriniz..Bazen bütün kurallara uysanız bile trafik kazasına karışabilirsiniz.