Mesajı Okuyun
Old 29-09-2012, 13:05   #2
Av. Öznur Aktürk

 
Varsayılan

Sayın av. mass,
Aslında icra müdürlüğünce konmuş hacizlerin re'sen kaldırılması hususunda Yargıtay'ın değişik görüşleri olmakla birlikte aşağıda alıntıladığım HGK kararında, icra memurunun kendiliğinden haciz kaldırma yetkisinin bulunmadığı belirtilmiştir.
Sizin olayınızda yanlış anlamadıysam hacizler değil yakalamalar kaldırılmıştır.
Her halükarda İcra Hakimliğine şikayette bulunmaktan başka bir seçeneğiniz olduğunu düşünmüyorum.
Borçlunun da İcra Hakimliği nezdinde taşkın haciz iddiasıyla yakalama/hacizlerin kaldırılması yönünde bir şikayeti mevcut değilse olumlu sonuç alırsınız kanaatindeyim.

Yargıtay
Hukuk Genel Kurulu
2007/12-166 E, 2007/197 K.

Mahkeme aynı gerekçeyle önceki kararında direnmiş; hükmü karşı taraf/banka vekili temyiz etmiştir.
Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; İcra Müdürlüğünce verilmiş bir karardan daha sonra kendiliğinden dönülerek, ilk kararın aksine olan ikinci bir karar verilmesinin mümkün olup, olmadığı noktasında toplanmaktadır.
İlkin belirtmekte yarar vardır ki, icra dairelerinin sorumlu amiri durumundaki icra müdürlükleri icra işlerinde birinci derecede görevlidir ve yaptıkları işlemlerin bazılarında hiçbir takdir yetkisi yokken, bazı işlemlerinde ise takdir yetkisi tanınmıştır. Takdir yetkisi tanınan hallerde takdir yetkisini kullanırken, ilgililerin menfaatini en iyi şekilde gözetmek zorundadır.
Ayrıca, kanunların, tüzüklerin ve yönetmeliklerin kendisine verdiği görevleri yapıp yapmama konusunda serbestiye sahip olmayıp; kendisine yapılan her talep hakkında olumlu veya olumsuz bir işlemde bulunmak; karar vermek zorundadır. Yine, süreye tabi işleri süresinde, olmayanları da uygun bir sürede yapmak zorundadır.
Hemen burada belirtilmelidir ki, icra müdürlükleri birer adli memur olup, yaptıkları işlemler de "adli işlem"dir ve icra müdürlüklerince tutulan tutanaklar alenilik özelliği taşıdığı gibi ispat gücüne de sahiptir.
Kısacası, icra müdürlüklerince tutulan tutanaklar aksi sabit oluncaya kadar geçerlidir. İcra daireleri icra hakimliklerinin daimi gözetimi ve denetimi altında olup, işlemlerine karşı icra hakimliklerine şikayet yoluna başvurulur. Şikayet, icra dairelerinin icra hukukuna aykırı olan ve hadiseye uygun bulunmayan işlemlerinin iptali ve düzeltilmesini veya yerine getirilmeyen veya sebepsiz sürüncemede bırakılan bir hakkın yerine getirilmesini sağlamak için kabul edilmiş bir kanun yoludur.
Açıklandığı üzere, adli işlem niteliğindeki icra müdürlüğü işlem ve kararlarına karşı İcra ve İflas Kanunu'muz şikayet kurumunu düzenlenmiş ve müdürlük kararlarının değiştirilme ya da iptalini şikayet yoluyla başvuru halinde İcra Hakimliğinin kararıyla olanaklı kılmıştır.
Durum bu olunca, icra müdürlüklerinin verdikleri kararlardan kendiliklerinden dönerek yeni bir karar vermeleri kural olarak mümkün olmayıp; mahkemenin buna ilişkin direnme gerekçesi yerinde değildir.