Sn. ayse1728;
Sayın, Aladağ, sayın OKYAY ve sayın Çalgın’ın görüşlerini paylaştığımı belirtmek isterim. Bilhassa ve özellikle belirtmek isterim yargıç’a mektup yazma gibi bir davranışa sakın girmeyiniz. İlk kez olan bir durum olsa, veya en çok 2.nci kez olsa, yüz yüze görüşün ve gereği gibi uyarın derdim. Ancak, anladığım kadarıyla tavır tekerrürde devam etmektedir. Şimdi yapılacak şey öncelikle Baro Başkanı'nızla görüşmek-ki onu yapmışsınız. Tekrar ve yüz yüze görüşerek size müşahit avukat tayin etmesini istemenizi, müşahit avukat yanınızda olmadığı zamanlarda da Baro Temsilcisi avukatlardan müşahit olarak bulunmalarını ve tutanak tutmalarını isteyin. Mümkünse farklı kişilerce farklı zamanlarda iki-üç tutanak tutturun. Bu tutanaklardan önce hem Adalet Bakanlığı’na, hem de HSYK ya doğrudan şikayette bulunun. Sonra o tutanakları da ekleterek aynı yerlere tekrar şikayette bulunun. Hiçbir şekilde ne yüz yüze ne de telefonla görüşmemenizi, birazcık zaman ayırarak ve birazcık emek sarf ederek üzerine gitmenizi kesinlikle öneririm.
Baro temsilcisi olarak da görev yaptım, epey çalışmalara da katıldım, şikayetlerim ve açtırdığım soruşturmalar oldu...
Öyle şeylerle karşılaştım ki, bir örnek vereyim : Bir yargıç bir meslektaşımıza böyle kötü davranmıştı, beni aramıştı ve ben de Baro temsilcisi olarak yargıçla görüşmeye, meslektaşa karşı neden böyle bir yanlış tutum içinde olduğunu sormaya ve karşısındakinin kendisi ile aynı konumda olduğunu hatırlatmaya gittiğimde ve gereği gibi sorup hatırlattığımda, meslektaşımın ortadan kaybolduğunu gördüm. Telefonla aradım, bürosunda olduğunu söyleyince, tabii gittim ve neden ortadan kaybolduğunu sorduğumda “meslektaşım benim sonra o hakime gene işim düşecek demez mi…”