18-09-2012, 14:05
|
#7
|
|
cevabınız için teşekkürler.
davamızı adli tatilde açtık, ihtiyati tedbir kararı aldık. herhangi bir duruşma günü vs. verilmedi. sadece davalının cevap dilekçesi tebliğ edildi. davalının vermeyi taahhüt ettiği daire 250000 tl civarında. bizim belirsiz alacak davamız da 110000 tl üzerinden açıldı. ben öncelikle bir sözleşme yapıp mezkur daire adımıza tescil edildikten sonra duruşma günü beklenmeksizin sulh olunduğuna dair sözleşmeyi karşı taraf vekili ile mahkemeye sunmayı düşünüyorum. ancak şu hususa bir türlü çözüm bulamadım.
bilindiği üzere davanın sulh ile sonuçlanması durumunda avukatlık ücret tarifesi MADDE 6 – (1) Anlaşmazlık, davanın konusuz kalması, feragat, kabul ve sulh nedenleriyle; delillerin toplanmasına ilişkin ara kararı gereğinin yerine getirilmesinden önce giderilirse, Tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, karar gereğinin yerine getirilmesinden sonra giderilirse tamamına hükmolunur denmekle benim davamda dava değeri üzerinden hesaplanacak vekalet ücretinin yarısına hükmedilmesi gerekiyor.
ancak hmk MADDE 315- (1) Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir deniyor.
taraflar sulh sözleşmesine göre karar verilmesini isterlerse burada davacı vekili olan bana sözleşmede iki taraf iradesine göre belirlenmiş, rakamla belirteceğimiz vekalet ücretine mahkeme karar verir mi?
diyelim ki verdi bu husus hmk madde 315- 2) İrade bozukluğu ya da aşırı yararlanma hâllerinde sulhun iptali istenebilir durumuna girer mi?
|