 |
Alıntı: |
 |
|
|
 |
Yazan av.salih gülgeldi |
 |
|
|
|
|
|
|
dava şartlarından sorun yok aynı şekilde nakdi tazminat miktarı az üstadım sorun idarenın kusursuzluk sorumluluğuna gitmek için ne yapabiliriz danıştay kararları lazım
|
|
 |
|
 |
|
Danistay 10. D. 2003/3779 E. 2006/2510 K. 18.04.2006 T.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince 2577 sayılı Yasanın 17/2. maddesi uyarınca duruşma yapılmasına gerek görülmeyerek gereği görüşüldü:
Dava, davacılar murisinin A. İl Emniyet Müdürlüğü kadrosunda polis memuru olarak görev yapmakta iken, 9.12.1998 tarihinde T. D.i Köyünde terör örgütü elemanlarınca öldürülmesi nedeniyle uğranıldığı ileri sürülen 78.500.000.000.-TL. maddi, 1.500.000.000.-TL. manevi zararın yasal faiziyle birlikte tazmini istemiyle açılmıştır.
S. İdare Mahkemesince; Mahkemenin 9.11.2000 tarih ve E:1999/823, K:2000/955 sayılı kararının manevi tazminata ilişkin kısmı Danıştay Onuncu Dairesince onandığından, davanın bu kısmıyla ilgili karar verilmesine yer bulunmadığı, davacılara bağlanan vazife malullüğü aylıkları, peşin sermaye değeri ile adi malullük aylığı peşin sermaye değeri farkının yarar kabul edilip hesaplanan maddi zarardan düşülmek suretiyle yeniden yaptırılan belirlemede giderilmesi gereken bir zararın bulunmadığı gerekçesiyle, davanın manevi tazminata yönelik kısmı hakkında karar verilmesine yer olmadığına, maddi tazminat ve de yasal faiz isteminin ise reddine hükmedilmiştir.
Davacılar, Mahkeme kararının maddi tazminata ilişkin kısmının hukuka aykırı olduğu iddiasıyla temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
Dava dosyasının incelenmesinden; polis memuru olan …'ın A. İli Emniyet Müdürlüğü kadrosunda görev yapmakta iken 9.12.1998 tarihinde T. İlçesi Jandarma Komutanlığı Personeli ile birlikte D. Köyüne terörist takibine gittiği, önceden bilinen eve yaklaştıklarında teröristlerin açtıkları yaylım ateşi sonucu şehit olduğu, bu nedenle uğranıldığı ileri sürülen maddi ve manevi zararın yasal faiziyle birlikte tazmini istemiyle açılan davada İdare Mahkemesince bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, Bilirkişinin, A. Emniyet Müdürlüğü'nden gelen bordro örneklerine göre davacının aldığı ücret, gelebileceği derece ve emeklilik durumunu tespit ederek hesaplamayı buna göre yaptığı, bu rapora dayanılarak Mahkemece tazminata hükmedildiği, kararın temyiz edildiği, Danıştay Onuncu Dairesinin 14.6.2001 tarih ve E:2001/676, K:2001/2316 sayılı kararıyla davacılara bağlanan vazife malullüğü aylıkları peşin sermaye değeri ile adi malullük aylığı peşin sermaye değeri farkının yarar olarak kabul edilip, hesaplanan maddi tazminatın belirlenmesi gerektiği gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulduğu, Mahkemenin, ara kararı ile bu hususları Emekli Sandığından sorduğu, Emekli Sandığı tarafından 1.10.2002 tarihi itibariyle geçerli olan rakamlar esas alınarak istenen bilgilerin verildiği, Mahkemenin tekrar ara kararı yaparak, Emekli Sandığından davanın çözümü için bu bilgilerin 15.11.2000 tarihi itibariyle geçerli rakamlar esas alınmak suretiyle hesaplanmasının istenildiği, Mahkemece Emekli Sandığı'nca gönderilen rakamlar esas alınarak yeniden bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, raporda, tespit edilen miktarların indirilmesi gerekenden az olması nedeniyle anne ve oğul için tazminat çıkmadığının, kızın hesaplama tarihinden önce 10.8.2000 tarihinde işe girmesi nedeniyle desteğin yardımından yararlanamayacağı gerekçesiyle hesaplamaya dahil edilmediği, bu rapor esas alınarak ve Danıştay Onuncu Dairesinin bozma kararına konu ilk kararda esas alınan bilirkişi raporunda dayanılan verilerin Danıştay’ca kabul edildiği hususlarına yer verilerek maddi tazminat isteminin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Dava, terör örgütü mensuplarıyla girilen çatışmada meydana gelen ölüm olayı nedeniyle destekten yoksunluk tazminatı istemine ilişkindir. Destekten yoksun kalma tazminatının amacı; desteğini yitiren kimsenin, ölümünden önce bulunduğu sosyal ve ekonomik yaşam düzeyinin devamını sağlayacak yardımın karşılığı olan paranın ödettirilmesidir. Dolayısıyla, destekten yoksunluk zararı, ölüm olayı olmasaydı desteğin yapacağı varsayılan yardım tutarı geleceğe yönelik olarak belirlenmek suretiyle hesaplanmaktadır. Ancak, zararın hesaplanmasına kadar geçen sürede, destekten yoksunluk zararının hesabında esas alınan verilerin bir kısmı gerçekleşmiş ise, artık varsayım yolu ile değil, gerçekleşmiş veriler üzerinden zarar hesabı yapılacağı da açıktır.
İdare Mahkemesi ise, Dairemizin vazife malullüğü aylıkları peşin sermaye değeri ile adi malullük aylığı peşin sermaye değerleri arasındaki fark düşülerek maddi zararın yeniden hesaplanması yolundaki bozma kararına rağmen, Bilirkişiye yeniden maddi zarar hesabı yaptırmadan ilk rapordaki verileri koruyup ek rapor alma yoluna gitmiştir. Oysa Mahkemenin, Dairemizin bozma kararından sonra dava dosyasını yeniden incelemeye aldığı tarihe kadar geçen süre içinde ortaya çıkan verileri de dikkate alıp, yeniden maddi zararı Bilirkişiye hesaplatması gerekmektedir.
Davacıların desteği, kamu görevlisi olup geliri maaş katsayısına bağlı olarak belirli dönemlerde artmaktadır. Desteğin ölümünden dolayı istenilen destekten yoksunluk zararının tespitinde, hesap tarihine kadar desteğin gelirinde meydana gelen artışların zarara yansıtılması gerekir. Başka bir ifadeyle, davanın görülmesi sırasında ücrette bir artış meydana gelmiş ise, bu yeni ücrete göre hesaplama yapılacaktır. Dolayısıyla bu davada, uzmanlığı ve yeterliği belirlenen bir bilirkişiye hesaplama tarihine kadar gerçekleşmiş veriler esas alınarak gerçek maddi zarar yeniden hesaplattırılmalıdır.
Öte yandan, davacılardan …'ın 10.8.2000 tarihinde işe girdiği belirtilerek tazminat istemi reddedilmişse de; adı geçenin, babasının 9.12.1998 tarihinde ölümünden itibaren, işe girdiği tarihe kadarki dönemde destekten yoksunluk nedeniyle maddi zararı belirlenip, tazmin edilmelidir.
Bu haliyle davacıların maddi tazminat istemlerinin reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
Sonuç: Açıklanan nedenlerle davacıların 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesine uygun bulunan temyiz isteminin kabulüne, S. İdare Mahkemesinin 11.4.2004 tarih ve E:2001/1379 K:2003/411 sayılı kararının maddi tazminat ve yasal faiz isteminin reddine ilişkin bölümünün bozulmasına, dosyanın anılan husus gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere Mahkemesine gönderilmesine 18.04.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi.