 |
Alıntı: |
 |
|
|
 |
Yazan Özgür Kınay |
 |
|
|
|
|
|
|
Ben maddenin "takip" şeklinde yorumlanmasını isterim. Bu sebeple yakında da muhtemelen bir merci şikayeti yaparım. Ancak maddenin "takip işlemleri" ekseninde yorumlanmasının da doğru olabileceğini düşünüyorum. Sonuçta doktrinde nelerin takip işlemi sayılacağı belli.
Bu durumda haciz konmuş ise orada başlamış ve devam eden bir "takip işlemi" var mıdır? Süre konusu buna mı ilişkindir? Ancak şu durumda icra takibinizin değişiklikten önce açılmış olmasının pek bir önemi olmadığı düşüncesi ağır basıyor maalesef.
Göreceğiz.
|
|
 |
|
 |
|
Değerli Meslektaşımının yukarıdaki görüşüne ben de iştirak ediyorum. Yani, yasanın uygulanmasının yürürlük tarihinden önce açılmış icra takiplerine değil de icra takibinin bir parçası olan "takip işlemlerine" şeklinde anlaşılması gerektiği üzülerek söylemek gerekirse bariz bir şekilde ortada. Nedenine gelince;
Öncelikle 6352 sayılı yasayı kolaylık ve bir uygulayıcı olmanın verdiği rahatlık ile "paket" olarak anacağım. İİK yı ise yasa olarak anacağım.
Paketin yayım tarihi: 05 Temmuz 2012 dir.
Paketin 106. maddesi paketin 21. maddesinin yayımından 6 ay sonra yürürlüğe gireceğini yazmaktadır.
(ÖNEMLİ NOT: Paketin 106. maddesi 6 ay sonra yürürlüğe girecek başka maddeleri de saymaktadır bunlar, 3,4,9,10,17,23,33,36,37, (İİK 89/7, Geçici9, Geçici 11) 105/1/1 maddeleri olup titizlikle incelenmelidir.)
Bir hukukçu büyüğümüz der ki: Bir yasayı elinize aldığınızda onun hükümlerinden önce yürürlük, yürütme, ek ve geçici maddelerini öncelikle önemle ve defaatle okuyup iyice anlayınız)
21. Maddenin yürürlüğer gireceği bu tarih 05 Ocak 2013 tarihidir.
Paketin 21. Maddesi de yasanın 106. maddesindeki sürelerin 6 ay ve 1 Yıl olarak değiştiğini yazmaktadır.
Buna göre satış isteme sürelerinin 6 ay ve 1 yıl olduğu tarih 05 Ocak 2013 Tarihidir.
Bu durumda, hangi tarihte yapılan hacizlerde satış isteme sürelerinin menkullerde 6 ay ve gayrimenkullerde 1 yıl olarak uygulanmaya başlayacağı önem kazanmaktadır. Acaba yürürlük tarihinden önce yapılmış hacizlerde mi yoksa yürürlük tarihinden önce başlatılmış icra takiplerinde yapılmış hacizlerde mi?
Bu konu da paketin 38. maddesi ile yasaya eklenen GEÇİCİ 10. MADDE ile çözülmektedir.
Paketin 38. maddesi ile yasaya eklenen GEÇİCİ 10. MADDESİ: Bu Kanunun ilgili hükümlerinin yürürlüğe girdiği tarihten önce başlatılan
takip işlemleri hakkında, değişiklikten önceki hükümlerin uygulanmasına devam edilir demektedir.
Her takip, takip talebinin icra dairesine verilmesiyle başlar, ödeme veya icra emrinin tanzimi, tebliği, haciz, satış, paraların paylaştırılması gibi “takip işlemleri” ile devam eder. Takip talebi ile başlayan icra takibi ya alacaklının tatmini ile yahut da kısmi veya tam aciz vesikası ile sona erer. Arada yapılan muamelelerin her biri bağımsız takip işlemleridir. Şayet yasa koyucunun takip işlemlerinden muradı icra takibinin başlatılması olsa idi bunu açıkça “yürürlüğe girdiği tarihten önce başlatılan icra takipleri” diye açıkça yazardı.
Buradan anlaşılan şey, icra takibi değişikliklerin yürürlüğe girdiği tarihten önce başlatılmış olsa bile, yani faraza 2011 esasını taşısa bile, 05 Ocak 2013 tarihinde başlatılan haciz işlemi neticesinde haczolunan menkulün satış isteme süresi 6 ay olacak, ancak 04 Ocak 2013 tarihinde başlatılan haciz işlemi neticesinde haczolunan menkulün satış isteme süresi 1 yıl olacaktır. Keza, 05 Ocak 2013 tarihinde başlatılan haciz işlemi sonucunda haczedilen bir gayrimenkulün satış isteme süresi 1 Yıl olacak iken, 04 Ocak 2013 ve öncesi tarihte başlatılan haciz işlemi sonucunda haczolunan gayrimenkulün satış isteme süresi 2 yıl olacaktır.
Konunun derinlemesine bir şekilde tartışmaya ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Yasada "başlatılan takip işlemleri" tabiri ile tereddütlü bir durum oluşturulduğu kanaatindeyim. Örneğin, çok teorik bir ihtimal de olsa, 4 Ocak günü başladığınız haciz işlemini 6 Ocak günü tamamladınız. Büyük bir mağazada veya fabrikada haciz yaptığınızı düşünün. Bu durumda haciz takip işlemidir. Başladığı tarihte eski, bittiği tarihte yeni yasa yürürlüktedir. Yahut 4 Ocak Günü gayrimenkulün haczini talep ettiniz, 5 ocak günü tapu memuru haczi tapuya işledi. Bu durumlarda satış isteme süreleri hangi yasa hükmüne tabi olacaktır? Yasanın "başlatılan takip işlemleri" açık hükmü karşısında cevabın ne olduğu bellidir. Ancak adil midir uygulamada ne tür hak kayıplarına yol açacaktır şimdiden konuyu derinlemesine tartışarak 5 Ocak 2013 tarihinden evvel bir görüş birliği oluşturmamız gerekir diye düşünüyorum.
Katkıda bulunacak meslektaşlara şimdiden teşekkürler.