03-02-2007, 23:44
|
#4
|
|
Vekâletname: "Yetki Belgesi"
Vekâletname, asıl anlamı itibari ile "yetki ve temsil belgesi"dir. (Vekâletname: Vekil bırakanın vekiline yazılı olarak verdiği temsil belgesi). Vekillik belgesi de denir. Bu, özel niteliği hâiz bir temsil türüdür. Temsilde kural olarak yetki yazılı ya da sözlü olarak verilebilirken, vekâletnamede yazılı temsil esastır.
Vekil bırakan (tevkil eden) bunu tek taraflı olarak karşı tarafa (vekil adayına) bırakabilir. Yani, Sayın Konyalı'nın dediği gibi vekâletname iki taraflı değil, tek taraflı olarak düzenlenebilen bir hukuki muameledir. Bu yüzden, başlangıçta vekâlet sözleşmesinden farklıdır. Fakat vekâlet sözleşmesine dönüşebilir. Şöyle ki; BK.md.387, vekâlet akdinin zımni kuruluş şeklini düzenlemiştir. Bu bağlamda, kendisine vekâlet verilen kişi, derhal ve açıkça kendisine verilen yetkiyi kabul etmediğini karşı tarafa (tevkil etmek isteyene) bildirmezse, zımnen rızai iradesi doğar ve işi kabul etmiş sayılır; böylelikle de vekâlet sözleşmesi kurulmuş olur. Çünkü vekâlet verilenin de iradesi doğmakla, vekâlet sözleşmesindeki iki taraf bulunması koşulu gerçekleşmiş olur.
İşin reddedildiğinin bildirilmesi:
Madde 37 - Avukat, kendisine teklif olunan işi sebep göstermeden reddedebilir. Reddin, iş sahibine gecikmeden bildirilmesi zorunludur.
Örneğin; avukat yok iken ve habersiz iken, tevkil etme talebindeki şahıs, avukatın bürosuna noterde düzenlettirdiği usulüne uygun vekâletnameyi bıraktığı takdirde, avukat büroya geldiği zaman, bunu okuyup da işi istemeyecek olursa hemen karşı tarafa red beyanını iletmelidir. Aksi hâlde vekâlet sözleşmesi kurulmuş olur ve akde bağlı kalır. Daha sonra kabûl etmeyecek olursa, vekâlet sözleşmesine aykırılıktan tazminat sorumluluğu doğabilir.
İyi çalışmalar dileklerimle.
|