Mesajı Okuyun
Old 28-08-2012, 12:52   #17
Av.Selim Balku

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Ömer Güntay
Tanık isim ve adreslerinin ve birçok kişi arasından kim olacaklarını tayin meselesinin dava açılırken netleşmemiş olması, çoğu kez isimlerde, addetse sorun çıkması, diğer sebep, tanıklara muhakeme dışında tesirin, en azından süre olarak daraltılmak isteği..

HMK 119/f hükmüne göre, iddia edilen her vakanın hangi delile dayandığının belirtilmesi gerekmektedir.

Misal olarak, işçi, işverenin kendisine küfrettiğini, bu sebeple de hizmet akdini haklı olarak feshettiğini iddia ederek alacak talebinde bulunuyor. Bu olayı gören tanıkların olduğunu belirtiyor.

Bu noktada, davalı olarak, iddia edilen olayların tanıklarının kim olduklarını bilme hakkım vardır. Zira cevap dilekçemi bu olay üzerine, belirtilen tanık isimlerine göre hazırlamam gerekmektedir. Aksi durumda yargılama çok uzamaktadır.

Söz gelimi "dava dilekçesinde belirtilen tanığın, belirtilen tarihlerde aslında orada değil şurada olduğunu" yazmak gerekebilir.

Kaldı ki, dava açılan gün, sunduğunuz delil net değil ise dava da net değildir.

Tanık isim ve adres hataları düzeltilebilir hatalardır.

Son cümlenize karşılık, tanığa muhakeme dışında yapılacak tesirinin önlenmesinin bir yolunu ben hiçbir hukuk yargılamasında göremedim.