Mesajı Okuyun
Old 23-08-2012, 09:23   #6
üye7160

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY

11.Hukuk Dairesi
Esas: 2001/956
Karar: 2001/4358
Karar Tarihi: 17.05.2001


RÜCUEN TAZMİNAT DAVASI - TAŞIYICININ EŞYANIN KENDİSİNE TESLİM EDİLDİĞİ ANDAN GÖNDERİLENE TESLİM EDİLİNCEYE KADAR GEÇEN SÜRE İÇİNDE UĞRADIĞI ZİYA VE HASARDAN SORUMLU OLDUĞU - TAŞIYICININ KUSUR ORANI

ÖZET: Dava, rücuen tazminat istemine ilişkin olup, davalı tarafından yurt dışına taşınması üstlenilen sigortalı emtianın aracın kaza yapması nedeniyle kısmen hasarlandığı hususunda uyuşmazlık yoktur. <Eşyaların Kara Yolundan Uluslararası Nakliyatı İçin Sözleşme> (CMR)'nin aynı paraleldeki 17/1. maddesi gereğince, taşıyıcı, eşyanın kendisine teslim edildiği andan gönderilene teslim edilinceye kadar geçen süre içinde uğradığı ziya ve hasardan sorumludur. Davalı, CMR.nin 17/2 ve müteakip fıkralarındaki sorumluluktan kurtulmasını gerektiren hallerin mevcudiyetini kanıtlamış değildir. Bu itibarla, taşıyıcının eşyanın hasar ve ziyama neden olan olayda %75 oranında kusurlu bulunması, ziya ve hasara uğrayan eşya bedelinin tamamından sorumlu olmasını engellemez.

(CMR m. 17) (6762 S. K. m. 781, 1301)

Dava: Taraflar arasında görülen davada Hatay Asliye 2. Hukuk Mahkemesi'nce verilen 12.7.2000 tarih ve 1998/12-2000/449 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi duruşmalı olarak taraf vekilleri tarafından istenmiş olmakla, duruşma için belirlenen 15.5.2001 günde taraf avukatları tebligata rağmen gelmediğinden, tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz dilekçesinin de süresinde verildiği anlaşıldıktan ve dava dosyası için Tetkik Hakimi Harun Kara tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacı vekili, nakliyat rizikolarına karşı müvekkili tarafından sigortalanmış emtianın davalı tarafından İzmir'den Aşkaabat'a gerçekleştirilen taşınması sırasında meydana gelen kazada hasarlandığını, olay nedeniyle sigorta ettirene tazminat ödendiğini ileri sürerek, (4.183.165.944) liranın reeskont faizi ile rücuen tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, zamanaşımının dolduğunu, müvekkilinin davacının selefi ile akdi ilişkisinin bulunmadığını, kusur oranının dikkate alınması gerektiğini, talebin haksız ve fahiş olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, iddia ve savunmaya, toplanan delillere, bilirkişi raporlarına nazaran, taşıyıcı olan davalının tespit edilen zarardan sorumlu olduğu gerekçesi ile, davanın kısmen kabulüne, (2.334.464.650) liranın ödeme tarihinden yürütülecek reeskont faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

Karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan (delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.

2- Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; dava, TTK.nun 1301 nci maddesine dayalı rücuen tazminat istemine ilişkin olup, davalı tarafından yurt dışına taşınması üstlenilen sigortalı emtianın aracın kaza yapması nedeniyle kısmen hasarlandığı hususunda uyuşmazlık yoktur.

TTK.nun 781/1 maddesi hükmü ve taraflar arasındaki sözleşme gereğince <Eşyaların Kara Yolundan Uluslararası Nakliyatı İçin Sözleşme> (CMR)'nin aynı paraleldeki 17/1. maddesi gereğince, taşıyıcı, eşyanın kendisine teslim edildiği andan gönderilene teslim edilinceye kadar geçen süre içinde uğradığı ziya ve hasardan sorumludur. Davalı, CMR.nin 17/2 ve müteakip fıkralarındaki sorumluluktan kurtulmasını gerektiren hallerin mevcudiyetini kanıtlamış değildir.

Bu itibarla, taşıyıcının eşyanın hasar ve ziyama neden olan olayda %75 oranında kusurlu bulunması, ziya ve hasara uğrayan eşya bedelinin tamamından sorumlu olmasını engellemez. Bu bakımdan, kusur nedeniyle indirim yapılarak yapılan hesaplamaya itibar edilmesi doğru olmamıştır.

Sonuç: Yukarıda 1 nolu bentte yazılı nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle kararın davacı yararına BOZULMASINA, davacı vekili duruşmaya gelmediğinden vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 17.05.2001 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı