Mesajı Okuyun
Old 15-08-2012, 18:48   #4
Av. İbrahim YİĞİT

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Selim Balku
İşverenin ölümü ile değil işyerinin kapanması neticesinde fesih gerçekleşmiştir.

Bence, mirası kabul eden mirasçılar, işyerini kapatmışlarsa veya devam etmeme kararı almışlarsa, işçilere de bu konuda önel vermemişse, ihbar tazminatını ödemekle yükümlüdür.

Kolay Gelsin...

Üstadım genel olarak haklısınız ancak fiili olay için soruyu cevaplamıştım. Yani iş akdi genellikle işverenin kişiliği dikkate alınmadan yapıldığından ve onun borçları mirasçılar tarafından da yerine getirilebileceğinden işverenin ölümü nedeniyle iş akdi kural olarak sona ermez, işçi ile mirasçılar arasında devam eder.

Ancak somut olaydaki gibi iş akdi nadiren de olsa işverenin kişiliği veya mesleki bilgi/becerisi üzerine kurulmuş olabilir. Eski Borçlar Kanunu 347/2 (Türk Borçlar Kanunu 441/2) de " iş sahibi öldüğü takdirde akit, başlıca onun şahsı nazara alınarak yapılmış ise nihayet bulur " hükmünü amirdir. Örneğin, bir hastaya bakan işçinin iş akdi hastanın ölümü ile son bulmaktadır. Böyle bir durumda iş akdi kendiliğinden sona ereceğinden ve usulsüz bir fesihten söz edilemeyeceğinden ihbar tazminatı da söz konusu olmaz.

Soruda da işverenin kişisel bilgi ve becerisi ile iş akdinin kurulduğu belirtilmiştir. Bu durumda işverenin ölümü ile iş akdinin mirasçıları tarafından devamı da söz konusu olamayacaktır. Zira mirasçılar işverenin bilgi ve becerisi ile kurulan iş akdinde işveren gibi bir kabiliyete sahip değildir.

Sonuç olarak cevabınıza genel olarak katılsam da izah etmeye çalıştığım nedenlerle somut olayda iş akdinin kendiliğinden sona erdiğini, usulsüz fesih bulunmadığını ve bu nedenle de işçinin ihbar tazminatı talep edemeyeceğini düşünüyorum (Tabi soru sahibi işçiyi, işi, işvereni açıklayıcı bilgi paylaşırsa sonuç değişebilir ) Saygılar.