Mesajı Okuyun
Old 13-08-2012, 12:34   #5
Av.Bülent AKÇADAĞ

 
Varsayılan

Benzer bir içtihat metni,

T.C. YARGITAY

13.Hukuk Dairesi
Esas: 1987/3276
Karar: 1987/3462
Karar Tarihi: 11.06.1987


ÖZET: Davacı dava dilekçesinde ve ıslah dilekçesinde sonuçta aynı senedin iptalini ve bu senet dolayısıyla borçlu olmadığının tespitini istemiştir. Davacının yapmış olduğu ıslah işlemi yasaya uygundur. Islaha ilişkin usul hükümleri yerine getirildikten sonra davaya ıslah edilmiş şekliyle devam edilerek ortaya çıkacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken ıslahın mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddi yasaya uygun değildir ve bozma nedenidir.

(1086 S. K. m. 83, 87)

Dava: Taraflar arasındaki senet iptali davasının yapılan yargılaması sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın redine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

Karar: Davacı, davalının hakkında yaptığı takipte dayandığı senetteki imzanın kendisine ait olmadığını ileri sürerek, senedin iptalini istemiş, imzanın kendisine ait olduğunun bilirkişi raporuyla anlaşılması üzerine de davayı ıslah ederek senedin hile ile alınıp davalı tarafından doldurulduğunu belirterek ıslah olunan duruma göre senedin iptalini istemiştir.

Davalı, ıslahın mümkün olamayacağını bildirmiş ve davanın reddini dilemiştir.

Mahkemece, davacının ıslahla netice-i talebi genişlettiği, bunun yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle ıslah talebinin ve davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Davacı, dava dilekçesinde senetteki imzanın sahte olması nedeniyle 960.000 liralık dava konusu senedin iptalini ve borçlu olmadığının tespitini istemiş ve daha sonra davasını ıslah ederek, kaybettiği senedi bulan davalının kendisini alacaklı olarak gösterdiğini, gerçekte davalı ile ekonomik bir alış-verişi olmadığını bu nedenle senedin iptalini ve davalıyla borçlu olmadığının bu nedenle senedin iptalini ve tespitini istemiştir. Davacı böylece davanın hukuki sebebini, diğer bir anlatımla davada dayandığı maddi olguları ıslah suretiyle değiştirmiştir. Olayda müddeabihin artırılmasısözkonusu değildir. Davacı dava dilekçesinde ve ıslah dilekçesinde sonuçta aynı senedin iptalini ve bu senet dolayısıyla borçlu olmadığının tespitini istemiştir. Davacının yapmış olduğu ıslah işlemi HUMK. nun 83 ve devamındaki maddeler hükümlerine uygundur. Islaha ilişkin usul hükümleri yerine getirildikten sonra davaya ıslah edilmiş şekliyle devam edilerek ortaya çıkacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken ıslahın mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddi yasaya uygun değildir ve bozma nedenidir.

Sonuç: Yukarıda yazılı nedenlerle kararın davacı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair yönelir incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 11.6.1987 gününde oybirliği ile karar verildi.