30-07-2012, 15:18
|
#11
|
|
Hukuk, yasadan ibaret olmadığı gibi, hukukçuluk da yalnızca yasa uygulayıcısı olmaktan ibaret değildir. Evet uygulama açısından pozitif hukuk önemlidir, fakat eklemek gerekir ki hukukçular pozitif hukukun sınırları içinde hapsolmayıp, olması gereken hukuku da ortaya çıkarmak zorundadır. Aksinin kabulü, adaleti tümüyle yasama organının yasa yapma takdiri veya keyfiyetine terk etmek anlamına da gelebilir. Ayrıca şunu da belirtmek gerekir ki, yasa yapıldığı andan itibaren o yasayı yapanlardan ayrı, bağımsız bir hale gelir ve gelişen/değişen toplumsal ihtiyaçlar karşısında aynı yasa maddesi farklı dönemlerde farklı anlamlar taşıyabilir. İşte bu olması gereken hukuka ulaşma veya aynı maddeye farklı anlam yükleme işinin araçlarından biri de içtihatlardır. Belki bu konudaki olası içtihat değişikliği, yasama organı tarafından doğru değerlendirilerek, kısmi dava - belirsiz alacak davası ayrımı ortadan kaldırılarak, dava değerine bakılmaksızın dava açılmasını alacağın tümü yönünden zamanaşımını kesen bir olgu olarak kabul edilebilir.
Belirtmiş olduğum yönlerden ve hukuk vicdanına uygun bulduğum ilgili kararları yerinde buluyorum.
|