Sayın meslektaşım,
Yanıtınız için teşekkürler.
Doktirinde
(Poroy/Tekinalp 12 Baskı Kıymetli Evrak Hukuku s.171)
 |
Alıntı: |
 |
|
|
|
|
|
|
|
Aval, kimin lehine verilmişse, avalist o kişi derecesinde sorumludur... ...Lehine aval verilen kişiye müracaat etmek imkanı ne zaman doğarsa, avaliste o zaman müracaat edilebilir. (Yargıtay 11 HD 17.04.1975 1975/1308-2808 YKD 1976 S3 s359)
|
|
 |
|
 |
|
denmektedir.
Benim "aval"den anladığım, tabir caiz ise "klonlanmış borçlu"dur.
Lehine aval verilenin hukuki durumu ne ise avalist de o duruma tabidir. Esasen avalin, kefaletten en önemli farklarından biri de budur.
Bunun yanı sıra,
vadeden önce lehine aval verilene başvurulabilecek hallerde (iflas-kabul etmeme- ödemeleri durdurma gibi) avaliste de başvurma hakkı doğmuş sayılacaktır. (
http://dergiler.ankara.edu.tr/dergiler/38/308/3008.pdf)
Bu sebeplerle, avalistin, lehine aval verdiği kişi için geçerli olan muacceliyet şartı ile bağlı olacağını düşünüyorum.
Buradaki kişi avalist değil de kefil olsa durum değişir.
Selam ve saygı ile...