Bozmadan sonra Yerel Mahkeme, önceki kararında direnmiş mi yoksa bozma kararına uymuş mu? Bu konuda bilginiz varsa ve paylaşırsanız sevinirim meslektaşım.
Çünkü bu karar, Yargıtayın daha önceki yerleşik uygulamasıyla tezatlık oluşturmakta ve paylaştığınız karara yerel mahkemece direnme kararı verilirse ve YHGK tarafından onanırsa ortaya içtihatlar arasında çelişki sorunu çıkacaktır. Bir içtihat değişikliği de olası görünebilir.
Ancak şunu da eklemek gerekir ki, uygulamada kısmi dava - belirsiz alacak davası ayrımı sorun yaratacaktır ve bu sorunlar içtihatlarla aşılmaya çalışılıcaktır. Birbirine bu kadar yakın iki kurum oluşturmanın izahı var mıdır acaba? Çünkü uygulamada halen, belirsiz alacak davası açmak gereken hallerde kısmi dava açılmakta ve mahkemelerde kısmi dava uygulamasına devam etmektedir.
Anılan dava türleri arasında Zamanaşımı defi konusundaki farklılık da hakkaniyetli değildir. YAPILMASI GEREKENLERDEN BİRİ DE, DAVA DEĞERİNE BAKILMAKSIZIN, DAVANIN AÇILMASI İLE ZAMANAŞIMIN TÜM ALACAK YÖNÜNDEN KESİLDİĞİNİN KABULÜDÜR.
Bu nedenle paylaşmış olduğunuz Yargıtay kararına, ıslahta zamanaşımı defi ile ilgili bazı adaletsiz uygulamaları kaldıracak olma ihtimaline binaen, katılıyorum.
