Mesajı Okuyun
Old 19-07-2012, 13:41   #4
gülten

 
Varsayılan

Noter, sulh hakimi ya da resmi memur önünde, iki tanığın katılmasıyla yapılan vasiyetnamelere, resmi vasiyetname denir(MK 532).Sizin olayınızda vasiyetname"el yazılı vasiyetname " olarak düzenlenmiştir.Kanun, el yazılı vasiyetnamede nitelikli adi yazılı şekli geçerlilik şartı olarak aramaktadır.Borçlar Kanununda öngörülmüş olan adi yazılı şekilden farklı olarak(BK 11 vd), burada şekil şartının gerçekleşmiş sayılması için , sadece imzanın el yazısı ile olması yeterli görülmemiş, düzenleme tarihinin de bulunması şart olarak arandığı gibi, tarih dahil,bütün metnin vasiyetçinin el yazısı ile yazılmış olması geçerlilik şartı olarak aranmıştır.
Mirasbırakan terekesinde bulunan belirli bir malı mirasçısına vasiyet etmiştir.Burada belirli mal vasiyeti vardır.Vasiyet alaaklısı, bizim hukukumuzda kendisine vasiyet edilen mal üzerinde doğrudan hak kazanmaz.Çünkü vasiyet alacaklısı,mirasçıların aksine külli halef değildir.Bu bakımdan, mirasçı olmayan vasiyet alacaklısı, tereke üzerinde tam hak sahibi olmayıp, vasiyet borçlusuna karşı ileri sürebileceğibir şahsi(alacak) hakkı kazanır.
Vasiyetnamenin açılması için sulh mahkemesine müracaat ettiğinizde, MK 597 uyarınca, mirasta hak sahibi olanların her birine, masrafı terekeye ait olmak üzere, açılan vasiyetnamenin kendilerini ilgilendiren kısımlarına ilişkin onaylı bir örnek, hakim tarafından tebliğ edilir.Şayet bunlar arasında yerleşimyeri bilinmeyenler varsa, bildirim resmi bir ilanla yapılacaktır.
Vasiyetnamenin açılmasından sonra,(tam emin olmamakla birlikte) vasiyet alacaklısının yani müvekkilinizin tapu iptal ve tescil davasını açması gerekecektir.