Mesajı Okuyun
Old 17-07-2012, 10:41   #8
Av.İlker DOLGUN

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan hakkaniyet_
Sayın meslektaşlarım şahsi aracım üzerinde Karadeniz illerinden birinde alakasızca konmuş haczi tesadüfen öğrendim.Öylesine yaptığım e-Türkiye sorgulamalarında aracım hacizli görünüyor.Ne herhangi bir yere senet ne de banka kredisi gibi bir durumum hiç olmadı.

Alıntı:
Yazan hakkaniyet_
Sayın meslektaşlarım şu an çok şaşırmış bulunmaktayım.Zira görüşmelerim sonucu yakınımın aracına ilşikin haczin malmüdürlüğünden olduğunu öğrendim.Yakınımın hayatında hiç gitmemiş olduğu bir ilin ilçesinde,kayıtlarda belli yıllarda, bir şirketin ortağı olarak görünmesinden kaynaklıymış. TC nosunu teyit ettirdim,TC uyuyor.

Konu ve olaylar tamamen değişse de, e-devlet sorgulamasında "ALAKASIZ" bir araç haczi başlığı ile açılsa da sanki alakası var gibi görünüyor. Sorunun cevabı ise ilgili kanunda yazıyor.

AMME ALACAKLARININ TAHSİL USULÜ HAKKINDA KANUN

Limited şirketlerin amme borçları (1)(2)

Madde 35 – (Değişik: 22/7/1998 – 4369/ 21 md.)

Limited şirket ortakları şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olurlar ve bu Kanun hükümleri gereğince takibe tabi tutulurlar.

(Ek fıkra: 4/6/2008-5766/3 md.) Ortağın şirketteki sermaye payını devretmesi halinde, payı devreden ve devralan şahıslar devir öncesine ait amme alacaklarının ödenmesinden birinci fıkra hükmüne göre müteselsilen sorumlu tutulur.

(Ek fıkra: 4/6/2008-5766/3 md.) Amme alacağının doğduğu ve ödenmesi gerektiği zamanlarda pay sahiplerinin farklı şahıslar olmaları halinde bu şahıslar, amme alacağının ödenmesinden birinci fıkra hükmüne göre müteselsilen sorumlu tutulur.

Kanuni Temsilcilerin Sorumluluğu

Mükerrer Madde 35 – (Ek: 25/5/1995 – 4108/11 md.)

Tüzel kişilerle küçüklerin ve kısıtlıların, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin mal varlığından tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacakları, kanuni temsilcilerin ve tüzel kişiliği olmayan teşekkülü idare edenlerin şahsi mal varlıklarından bu Kanun hükümlerine göre tahsil edilir.

Bu madde hükmü, yabancı şahıs veya kurumların Türkiye’deki mümessilleri hakkında da uygulanır.

Tüzel kişilerin tasfiye haline girmiş veya tasfiye edilmiş olmaları, kanuni temsilcilerin tasfiyeye giriş tarihinden önceki zamanlara ait sorumluluklarını kaldırmaz.

Temsilciler, teşekkülü idare edenler veya mümessiller, bu madde gereğince ödedikleri tutarlar için asıl amme borçlusuna rücu edebilirler.

(Ek fıkra: 4/6/2008-5766/4 md.) Amme alacağının doğduğu ve ödenmesi gerektiği zamanlarda kanuni temsilci veya teşekkülü idare edenlerin farklı şahıslar olmaları halinde bu şahıslar, amme alacağının ödenmesinden müteselsilen sorumlu tutulur.

(Ek fıkra: 4/6/2008-5766/4 md.) Kanuni temsilcilerin sorumluluklarına dair 213 sayılı Vergi Usul Kanununda yer alan hükümler, bu maddede düzenlenen sorumluluğu ortadan kaldırmaz.