05-07-2012, 09:48
|
#8
|
|
Sayın lokman yeten dediğiniz gibi şikayetinizin süreye tabi olması bence de mantıksız. Zaten okuduğum kararlarda usulsüz de olsa bir tebligat yapılmıştı. Oysa size hiç yapılmamış. Bu nedenle süreye bağlı olmamalı.
Hukuki yarar konusunda ise; 78. maddenin 4. fıkrasında dosyanın işlemden kalkmasının, süresi içinde haciz istenmemesi halinde gerçekleşeceği yazılmış. Haciz talep etme süresi ise 2. fıkra da ödeme emrinin tebliğ edilmesinden itibaren 1 yıl olarak belirtilmiş. Bu durumda henüz ödeme emri tebliğ olmadan veya itiraz var ise takibin devamına karar verilmeden dosyanın işlem görmediği için düşmesi mümkün değil. Zira usulunce tebligat yapılmadığı için senede, borca veya imzaya itiraz halkarınızı kullanamadınız. Yenileme işleme kaldırılırsa size eski esastan ödeme emri tebliğ edilmesi gerekecek ve bu haklarınızı kullanabileceksiniz. Bu yüzden dosyanın işlemden kaldırılmaması gerektiği halde önce kaldırılıp sonra yenilenmesini şikayet edebilmelisiniz.
Bilmiyorum ulaştınız mı ama aşağıdaki kararda aynı şey ifade edilmiş. (Gerçi sonucu sizin aleyhinize mi lehinize mi pek anlamadım.) Umarım bu sorunu en kısa zamanda kolaylıkla çözersiniz.
Yargıtay
12. Hukuk Dairesi
Esas : 2004/21485
Karar : 2004/25904
Tarih : 14/12/2004
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı, borçlu şirket hakkında ödenmeyen kira alacakları ile iilgil olarak 29.03.2001 tarihinde ilamsız takipte bulunmuştur. Kira alacakları Borçlar Kanununun 126/1.maddesi uyarınca 5 yılık zamanaşımı süresine tabidir. Alacaklı zamanaşımı süresi içerisinde bu alacağın tahsilini isteyebilir. Olayımızda alacaklı bu alacağı ile ilgili olarak takipte bulunmuş olup, borçlu adına çıkartılan 51 örnek ödeme emri tebligatı bila tebliğ iade edilmiştir. Alacaklı tarafından daha sonra 22.07.2004 tarihinde borçlunun tesbit ettiği adresine yeniden ödeme emri çıkarılmasını istemesinde bir usulsüzlük yoktur. Takibin şekline göre de, borçlu tüm itirazlarını İcra Dairesine yapabilir. Her ne kadar alacaklı vekili dilekçe ile yenileme talebinde bulunmuş ve İcra Müdürlüğünce dosyanın yenilenmesi karar verilmiş ise de, ortada kesinleşmiş bir takip ve yapılmış bir haciz bulunmadığından bu yenileme talebi İİK.nun 78.maddesi kapsamında yorumlanamaz. Dolayısı ile alacaklı yenileme talebinde bulunmaksızın zamanaşımı süresine kadar alacaklı hakkında takibe devam edebilir. Bu durumda Mahkemece şikayetin reddi yerine zamanaaşımı sözkosunu olduğundan bahisle yenileme kararının ortadan kaldırılmasına karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ :Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle İİK.nun 366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 14.12.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.
|