Mesajı Okuyun
Old 02-07-2012, 22:46   #2
av.buğra

 
İnceleme

idari karar ve eylemlerden doğan zararların ödetilmesi isteği 11.02.1959 gün ve 17/15 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Karan'nın II. bendi hükmünce tam yargı davasının konusunu oluşturur. İdarenin hizmet kusuru niteliğindeki eylemi sonucu meydana gelen zararlardan dolayı İdari Yargılama Usulü Yasası'nın 2/1-b maddesi gereğince İdare'ye karşı, idari yargı yerinde tam yargı davası açılması gerekir.
dolayısı ile ,haksız icra takibi ve ceza davası açılması , idari karar ve eylem oluşturmadığı düşüncesindeyim...adli yargının görevli olduğunu düşünüyorum...



T.C.
YARGITAY
4. HUKUK DAİRESİ
E. 2003/12457
K. 2004/1847
T.
19.2.2004
DAVA : Davacı Keskin Yılmaz vekili Avukat Ramazan Yıldız
tarafından, davalı Tarım Kredi Koop. Müdürlüğü aleyhine 25/11/2002 gününde
verilen dilekçe ile haksız haciz nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi
üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen
3/7/2003 günlü kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi
içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik
hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek
gereği görüşüldü.

1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla
yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde
bir isabetsizlik görülmemesine göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan öteki
temyiz itirazları reddedilmelidir.

2-Davacının diğer temyiz itirazlarına
gelince; dava, haksız icra takibi ve haksız haciz nedeniyle maddi ve manevi
tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm
davacı tarafından temyiz olunmuştur. Davacı Keskin Yılmaz, annesi olan dava dışı
Huri Yılmaz adına adı geçenin vekili sıfatıyla davalı Kooperatif'ten kredi
alındığını ve kredi sözleşmesini vekil sıfatıyla imzaladığı, borçlu olmadığı
halde kendisi hakkında icra takibi yapılarak üçüncü kişilerde bulunan alacağı
üzerine haciz konulduğunu belirterek maddi ve manevi tazminat isteminde
bulunmuştur. Dosya içerisinde bulunan İcra Müdürlüğü ve İcra Tetkik Mercii
dosyalarından davacı aleyhine girişilen icra takibinin iptal edildiği, davalının
davacı hakkında yaptığı icra takibi ve uygulanan haczin haksız olduğu
anlaşılmaktadır. Haksız icra takibi nedeniyle davalı yan kusursuz sorumludur. Bu
durumda olaya uygun düşecek miktarda manevi tazminat takdirine karar verilmesi
gerekirken manevi tazminat isteminin de tümden reddedilmesi doğru değildir.
Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın
yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, öteki temyiz
itirazlarının (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle reddine ve peşin alınan
harcın istek halinde geri verilmesine 19/2/2004 gününde oybirliğiyle karar
verildi.