Mesajı Okuyun
Old 02-07-2012, 14:39   #2
av_yaseminceylan

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY HUKUK GENEL KURULU
E. 2010/4-469 K. 2010/494 T. 13.10.2010
• MENFİ TESPİT DAVASI ( Davacı 15 Günlük Yasal Süre İçerisinde Davasını Açtığı - İkinci Haciz İhbarnamesinin Tebliğ Tarihi Başlangıç Kabul Edilerek Davanın Yasal Hak Düşürücü Süre Geçtikten Sonra Açıldığı Gerekçesiyle Reddedilmesinin Usul ve Yasaya Aykırı Olduğu )
• HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE ( İkinci Haciz İhbarnamesinin Tebliğ Tarihi Başlangıç Kabul Edilerek Davanın Yasal Hak Düşürücü Süre Geçtikten Sonra Açıldığı Gerekçesiyle Reddedilmesinin Usul ve Yasaya Aykırı Olduğu )
• HACİZ İHBARNAMESİ TEBLİĞİ ( Davacı 15 Günlük Yasal Süre İçerisinde Davasını Açtığı - İkinci Haciz İhbarnamesinin Tebliğ Tarihi Başlangıç Kabul Edilerek Davanın Yasal Hak Düşürücü Süre Geçtikten Sonra Açıldığı Gerekçesiyle Reddedilmesinin Usul ve Yasaya Aykırı Olduğu )
2004/m.89
ÖZET : Dava, İcra ve İflas Yasası'nın 89. maddesi gereğince gönderilen haciz ihbarnameleri nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Somut olayda; üçüncü haciz ihbarnamesi davacı üçüncü kişiye tebliğ edilip, eldeki menfi tespit davası da ... günü açıldığına göre, yasal dava açma süresi geçmemiştir. Diğer bir ifade ile davacı üçüncü kişi, İcra ve İflas Kanunu'nun 89/3 maddesinde öngörülen 15 günlük yasal süre içerisinde davasını açmıştır. Mahkemece ikinci haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihi başlangıç kabul edilerek, davanın yasal hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı gerekçesiyle reddedilmesi ve bu kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

DAVA : Taraflar arasındaki "menfi tespit" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Trabzon 3. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 28.10.2008 gün ve 2007/265 E.-2008/208 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekilince istenilmesi üzerine, Yargıtay 4.Hukuk Dairesinin 23.11.2009 gün ve 2009/1147 E.-13265 K. sayılı ilamı ile;

( ... Dava, İcra ve İflas Yasası'nın 89. maddesi gereğince gönderilen haciz ihbarnameleri nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.

Davacı, icra dosyasından gönderilen üçüncü haciz ihbarnamesini 18.12.2007 günü tebliğ aldığını ancak, takip borçlusuna borçlu olmadığını ileri sürmüştür.

Davalı ise yazılı yanıt vermemiştir.

Yerel mahkemece, ikinci haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihi olan 31.07.2007 gününden itibaren İcra ve İflas Yasası'nın 89/3. maddesinde belirtilen 15 günlük süre geçtikten sonra dava açıldığı gerekçesiyle, istem süre yönünden reddedilmiş; karar, davacı tarafından temyiz olunmuştur.

İcra ve İflas Yasası'nın 4949 Sayılı Yasa ile değişik 89/3. maddesi gereğince, haciz ihbarnamelerine karşı olumsuz ( menfi ) tespit davası açma süresi, üçüncü haciz ihbarnamesinin tebliğ gününden itibaren 15 gündür. Üçüncü haciz ihbarnamesinin tebliğ edildiği 18.12.2007 gününden sonra 25.12.2007 günü eldeki dava açıldığına göre henüz dava açma süresi geçmemiştir.

Yerel mahkemece açıklanan yönler gözetilerek, işin esası hakkında inceleme yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, somut olayda uygulama yeri bulunmayan değişiklikten önceki yasal düzenlemeye göre karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediği... ),

Gerekçesiyle oybirliği ile bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

KARAR : Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.

Yerel mahkeme ile Özel Daire arasındaki uyuşmazlık; davanın, İcra ve İflas Kanunu'nun 89. maddesinde öngörülen, 15 günlük dava açma süresi içinde açılıp açılmadığı noktasında toplanmaktadır.

2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 4949 sayılı Yasa ile değişik 89/3. maddesinde;

"Üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde itiraz etmezse, mal yedinde veya borç zimmetinde sayılır ve kendisine gönderilen haciz ihbarnamesine süresinde itiraz etmediği, bu nedenle de malın yedinde veya borcun zimmetinde sayıldığı ikinci bir ihbarname ile bildirilir. Bu ikinci ihbarnamede ayrıca, üçüncü şahsın ihbarnamenin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde ikinci fıkrada belirtilen sebeplerle itirazda bulunması, itirazda bulunmadığı takdirde zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmesi istenir. İkinci ihbarnameye süresi içinde itiraz etmeyen ve zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemeyen veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmeyen üçüncü şahsa onbeş gün içinde parayı icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı teslim etmesi yahut bu süre içinde menfi tespit davası açması, aksi takdirde zimmetinde sayılan borcu ödemeye veya yedinde sayılan malı teslime zorlanacağı bildirilir. Bu bildirimi alan üçüncü şahıs, icra takibinin yapıldığı veya yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesinde süresi içinde menfi tespit davası açtığına dair belgeyi bildirimin yapıldığı tarihten itibaren yirmi gün içinde ilgili icra dairesine teslim ettiği takdirde, hakkında yürütülen cebri icra işlemleri menfi tespit davası sonunda verilen kararın kesinleşmesine kadar durur. Bu süre içinde 106 ncı maddede belirtilen süreler işlemez. Bu davada üçüncü şahıs, takip borçlusuna borçlu olmadığını veya malın takip borçlusuna ait olmadığını ispat etmeye mecburdur..." hükmüne yer verilmiştir.

Borçlunun, kendi elindeki taşınır mallar gibi üçüncü kişilerdeki taşınır malları ve alacakları ( örneğin borçlunun bir bankadaki parası ) da haczedilebilir ( md.85/1 ). Borçlunun üçüncü kişilerdeki malları ve alacakları, alacaklının bunu iddia etmesi ve haciz istemesi üzerine haczedilir; fakat bunların üçüncü kişide gerçekten mevcut olup olmadığının tespiti gerekir.

Bundan başka, üçüncü kişi ile borçlunun anlaşıp alacaklının koydurmuş olduğu haczi etkisiz bırakmalarına karşı da bazı tedbirlerin alınması gerekir. Ancak, bu yapılırken üçüncü kişilerin hukukî durumuna bir zarar verilmemesi gerekir.

İşte bu nedenledir ki, borçlunun üçüncü kişilerdeki mal ve alacaklarının haczinde; alacaklı, borçlu ve üçüncü kişi arasındaki menfaat dengesini sağlamak amacıyla, İİK'nın 89.madde hükmü konulmuştur.

İcra ve İflas Yasası'nın 89/3. maddesinde belirtilen birinci haciz ihbarnamesi ile üçüncü kişiye bundan böyle alacak tahsil edilinceye kadar borçluya olan borcunu yalnız icra dairesine ödeyebileceği, borçluya yapılacak ödemenin geçerli olmayacağı, aksi halde borcu icra dairesine tekrar ödemek zorunda kalacağı, borcu olmadığı veya haciz ihbarnamesinin tebliğinden önce borç ödenmiş veya alacağın borçluya veya emrettiği yere verilmiş olduğu gibi bir iddiada ise, durumu birinci haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra dairesine yazılı veya sözlü olarak bildirmesi gerektiği, aksi halde borcun zimmetinde sayılarak borcu icra dairesine ödemek zorunda kalacağı ihtar olunur ve İİK'nın 89. maddesinin 2, 3 ve 4 üncü fıkra hükümleri de bildirilir.

Üçüncü kişi, birinci haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde itiraz etmezse, birinci haciz ihbarnamesi ile istenen borç üçüncü kişinin zimmetinde sayılır. Yani üçüncü kişi, kendisinden birinci haciz ihbarnamesi ile istenen alacak miktarını takip borçlusuna borçlu olduğunu kabul etmiş sayılır ( md.89/III c.1 ).

Yedi gün içinde birinci haciz ihbarnamesine itiraz etmemiş olan üçüncü kişinin takip borçlusuna borçlu olduğunu kabul etmiş sayılmasına ilişkin bu karine, kesin bir karine değildir. Zira üçüncü kişi, ikinci haciz ihbarnamesini aldıktan sonra da, itirazda bulunabilir ( md.89/III c.2 ).

İcra dairesi, birinci haciz ihbarnamesine yedi gün içinde itiraz etmemiş olan üçüncü kişiye, ikinci haciz ihbarnamesi gönderir ( md.89/III c.2 ). İkinci haciz ihbarnamesi ile üçüncü kişiye, birinci haciz ihbarnamesine yedi gün içinde itiraz etmediği için borcun zimmetinde sayıldığı, ikinci haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde md.89/II' de belirtilen sebeplerle ikinci haciz ihbarnamesine itiraz edebileceği bildirilir ve itirazda bulunmadığı takdirde zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemesi istenir ( md.89/III c.2 ).

Üçüncü kişi, ikinci haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde bu ihbarnameye itiraz edebilir ( md.89/III c.2 ). Bu itirazın yapılması da, birinci haciz ihbarnamesine itirazdaki gibidir. Üçüncü kişi, tebliğinden itibaren yedi gün içinde ikinci haciz ihbarnamesine de itiraz etmez ise borcun zimmetinde sayılması kesinleşir.

Üçüncü kişi, yedi gün içinde ikinci haciz ihbarnamesine de itiraz etmemesi nedeniyle zimmetinde sayılması kesinleşen borcu, icra dairesine ödemez ise icra dairesi, üçüncü kişiye üçüncü haciz ihbarnamesi gönderir ( md.89/III c.3 ).

Üçüncü haciz ihbarnamesi ile üçüncü kişiye, ikinci haciz ihbarnamesine yedi gün içinde itiraz etmediği için zimmetinde sayılması kesinleşen parayı, üçüncü haciz ihbarnamesinin tebliğinden itibaren on beş gün içinde icra dairesine ödemesi veya aynı on beş gün içinde takip alacaklısı aleyhine menfi tespit davası açması, aksi takdirde zimmetinde sayılan borcu ödemeye zorlanacağı bildirilir ( md.89/III c.3 ).

İkinci haciz ihbarnamesine de yedi gün içinde itiraz etmemiş ve bu nedenle borcun zimmetinde sayılması kesinleşmiş olan üçüncü kişi, zimmetinde sayılan bu borcu ödemekten kurtulmak için, üçüncü haciz ihbarnamesinin tebliğinden itibaren onbeş gün içinde mahkemede menfi tespit davası açabilir ( md.89/III c.3 ve c.4 ).

Üçüncü kişi, menfi tespit davasını üçüncü haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğinden itibaren on beş gün içinde açmak zorundadır ( md.89/III c.3 ). Bu süre hak düşürücü nitelikte olduğundan, mahkemenin, davanın süresi içinde açılıp açılmadığını re'sen araştırması gerekir ( Baki Kuru-İcra İflas Hukuku Ders Notları-baskı; 2004, sayfa; 406 vd. ).

Somut olayda; üçüncü haciz ihbarnamesi davacı üçüncü kişiye 18.12.2007 tarihinde tebliğ edilip, eldeki menfi tespit davası da 25.12.2007 günü açıldığına göre, yasal dava açma süresi geçmemiştir. Diğer bir ifade ile davacı üçüncü kişi, İcra ve İflas Kanunu'nun 89/3 maddesinde öngörülen 15 günlük yasal süre içerisinde davasını açmıştır.

O halde, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, mahkemece ikinci haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihi başlangıç kabul edilerek, davanın yasal hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı gerekçesiyle reddedilmesi ve bu kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının yukarıda ve Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.un 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 13.10.2010 gününde, oybirliği ile karar verildi.


T.C. YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ
E. 2008/5646 K. 2008/16134 T. 23.9.2008
• HACİZ İHBARNAMESİ ( Yasanın Öngördüğü İhtarı İçermeyen Haciz İhbarnamesinin Geçerli Olduğunun Kabul Edilemeyeceği - Süresiz Şikayete Tabi Olduğu )
• İHTAR / YASAL KOŞUL ( Yasanın Öngördüğü İhtarı İçermeyen Haciz İhbarnamesinin Geçerli Olduğunun Kabul Edilemeyeceği - Süresiz Şikayete Tabi Olduğu )
• SÜRESİZ ŞİKAYET ( Yasanın Öngördüğü İhtarı İçermeyen Haciz İhbarnamesinin Geçerli Olduğunun Kabul Edilemeyeceği - Yasanın Emredici Kuralına Aykırı Olan Bu Durum Kamu Düzenine Aykırı Olması Nedeniyle )
2004/m.16/2, 89/1
ÖZET : Yasanın öngördüğü ihtarı içermeyen haciz ihbarnamesinin geçerli olduğu kabul edilemez. Yasanın emredici kuralına aykırı olan bu durum kamu düzenine aykırı olduğundan süresiz şikayete tabidir.

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : 17.7.2003 tarih ve 4949 Sayılı Yasanın 22 maddesi ile değişik İİK'in 89/3. maddesi uyarınca "Üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde itiraz etmezse, mal yedinde veya borç zimmetinde sayılır ve kendisine gönderilen haciz ihbarnamesine süresinde itiraz etmediği, bu nedenle de malın yedinde veya borcun zimmetinde sayıldığı ikinci bir ihbarname ile bildirilir. Bu ikinci İhbarnamede ayrıca, üçüncü şahsın ihbarnamenin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde ikinci fıkrada belirtilen sebeplerle itirazda bulunması, itirazda bulunmadığı takdirde zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmesi istenir, ikinci ihbarnameye süresi içinde itiraz etmeyen ve zimmetinde sayılan borcu İcra dairesine Ödemeyen veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmeyen üçüncü şahsa onbeş gün içinde parayı icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı teslim etmesi yahut bu süre içinde menfi tespit davası açması, aksi takdirde zimmetinde sayılan borcu Ödemeye veya yedinde sayılan malı teslime zorlanacağı bildirilir. "

Somut olayda İİK.'in 89/1. maddesi uyarınca düzenlenen 1. haciz ihbarnamesinin şikayetçi üçüncü kişiye tebliğ edildiği, yasal sürede itiraz etmemesi üzerine düzenlenen 27.03.2007 tarihli 2. haciz ihbarının adı geçene 03.04.2007 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür. Şikayetçiye tebliğ edilen 2. haciz ihbarının incelenmesinde "üçüncü şahsın ihbarnamenin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde ikinci fıkrada belirtilen sebeplerle itirazda bulunması, itirazda bulunmadığı takdirde zimmetinde sayılacağı ... " İhtarını taşımadığı ve bu hali ile 4949 Sayılı Yasa ile değişik İİK.'in 89/3. maddesine uygun olmadığı anlaşılmıştır. Bu durumda anılan haciz ihbarı yasal şartları taşımadığından ve İİK.·in 89/3. maddesinin emredici hükmüne uygun düzenlenmediğinden geçersizdir. Yasanın emredici kuralına aykırı bu husus kamu düzeniyle ilgili olduğundan İİK'in 16/2. maddesi uyarınca süresiz şikayete tabidir. O halde Mahkemece şikayetin kabulü yerine istemin süre aşımı nedeniyle reddi isabetsizdir.

SONUÇ : Şikayetçi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366. ve HUMK. 428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 23.09.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.


T.C. YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ
E. 2009/19352 K. 2010/874 T. 19.1.2010
• ÜÇÜNCÜ ŞAHIS ELİNDE HACZEDİLEN MALLAR ( 3.Kişi Yasal Sürede İkinci Haciz İhbarına İtiraz Ettiğine Göre Borç Zimmetinde Sayılamayacağından İcra Müdürlüğünce Alacaklının Haciz Talebinin Reddinin Doğru Olduğu - Şikayetin Kabulü Gereği )
• ŞİKAYET ( 3.Kişinin 1. Haciz İhbarına Cevabının İtiraz Niteliğinde Bulunmaması - 3.Kişi Yasal Sürede İkinci Haciz İhbarına İtiraz Ettiğine Göre Borç Zimmetinde Sayılamayacağından İcra Müdürlüğünce Alacaklının Haciz Talebinin Reddinin Doğru Olduğundan Kabulü Gereği )
• HACİZ İHBARI ( 3.Kişi Yasal Sürede İkinci Haciz İhbarına İtiraz Ettiğine Göre Borç Zimmetinde Sayılamayacağından İcra Müdürlüğünce Alacaklının Haciz Talebinin Reddinin Doğru Olduğu - Şikayetin Kabulü Gereği )
• ÜÇÜNCÜ KİŞİNİN 1. HACİZ İHBARINA CEVABININ İTİRAZ NİTELİĞİNDE BULUNMAMASI ( 3.Kişi Yasal Sürede İkinci Haciz İhbarına İtiraz Ettiğine Göre Borç Zimmetinde Sayılamayacağından İcra Müdürlüğünce Alacaklının Haciz Talebinin Reddinin Doğru Olduğu )
• HACİZ TALEBİ ( 3.Kişinin 1. Haciz İhbarına Cevabının İtiraz Niteliğinde Bulunmaması - 3.Kişi Yasal Sürede İkinci Haciz İhbarına İtiraz Ettiğine Göre Borç Zimmetinde Sayılamayacağından İcra Müdürlüğünce Alacaklının Haciz Talebinin Reddinin Doğru Olduğu )
2004/m.89/3
ÖZET : İİK. nun 89/1.maddesi uyarınca düzenlenen 1.haciz ihbarnamesinin şikayetçi üçüncü kişiye tebliğ edildiği, yasal sürede cevap vermiş ise de 3.kişinin cevabının itiraz niteliğinde bulunmadığı, bunun üzerine düzenlenen 2.haciz ihbarının adı geçene tebliğ edildiği ve 3.kişinin yasal süre içinde cevap verdiği görülmüştür. İkinci haciz ihbarına verilen cevabın incelenmesinde 3.kişinin açıkça haciz ihbarına itiraz ettiği anlaşılmıştır.

Bu durumda 3.kişi yasal sürede ikinci haciz ihbarına itiraz ettiğine göre, borç zimmetinde sayılamayacağından, borcu ödemesi istenemez ve hakkında haciz kararı verilemeyeceğinden, icra müdürlüğünce alacaklının haciz talebinin reddi yönünde verdiği karar doğru olup, mahkemece şikayetin kabulü yerine reddi isabetsizdir.

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 9.6.2009 tarih, 2009/4372/12391 sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki davalı üçüncü kişi vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : 17/7/2003 tarih ve 4949 sayılı Yasanın 22 maddesi ile değişik İİK. nun 89/3.maddesi uyarınca "Üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde itiraz etmezse, mal yedinde veya borç zimmetinde sayılır ve kendisine gönderilen haciz ihbarnamesine süresinde itiraz etmediği, bu nedenle de malın yedinde veya borcun zimmetinde sayıldığı ikinci bir ihbarname ile bildirilir. Bu ikinci ihbarnamede ayrıca, üçüncü şahsın ihbarnamenin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde ikinci fıkrada belirtilen sebeplerle itirazda bulunması, itirazda bulunmadığı takdirde zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmesi istenir. İkinci ihbarnameye süresi içinde itiraz etmeyen ve zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemeyen veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmeyen üçüncü şahsa onbeş gün içinde parayı icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı teslim etmesi yahut bu süre içinde menfi tespit davası açması, aksi takdirde zimmetinde sayılan borcu ödemeye veya yedinde sayılan malı teslime zorlanacağı bildirilir..."

Somut olayda İİK. nun 89/1.maddesi uyarınca düzenlenen 05.03.2008 tarihli 1.haciz ihbarnamesinin şikayetçi üçüncü kişiye 10.03.2008 tarihinde tebliğ edildiği, yasal sürede cevap vermiş ise de 3.kişinin 12.03.2008 tarihli cevabının itiraz niteliğinde bulunmadığı, bunun üzerine düzenlenen 26.03.2008 tarihli 2.haciz ihbarının adı geçene 31.03.2008 tarihinde tebliğ edildiği ve 3.kişinin 02.04.2008 tarihinde ve yasal süre içinde cevap verdiği görülmüştür. İkinci haciz ihbarına verilen 02.04.2008 tarihli cevabın incelenmesinde 3.kişinin açıkça haciz ihbarına itiraz ettiği anlaşılmıştır.

Bu durumda 3.kişi yasal sürede ikinci haciz ihbarına itiraz ettiğine göre, borç zimmetinde sayılamayacağından, borcu ödemesi istenemez ve hakkında haciz kararı verilemeyeceğinden, icra müdürlüğünce alacaklının haciz talebinin reddi yönünde verdiği karar doğru olup, mahkemece şikayetin kabulü yerine reddi isabetsizdir.

Kabule göre de, 3.kişinin ikinci haciz ihbarına verdiği cevabın geçerli bir itiraz olmadığı kabul edilse bile, yukarıda açıklanan yasa hükmü uyarınca adı geçene "onbeş gün içinde parayı icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı teslim etmesi yahut bu süre içinde menfi tespit davası açması, aksi takdirde zimmetinde sayılan borcu ödemeye veya yedinde sayılan malı teslime zorlanacağı" ihtarını taşıyan üçüncü haciz ihbarı tebliğ edilmeden ve bu madde de öngörülen süreler geçmeden, hakkında haciz kararı verilemeyeceğinden, memurluk kararı bu nedenle de doğru olmakla, şikayetin kabulü yasaya uygun bulunmamıştır.

O halde açıklanan nedenlerle mahkeme kararının bozulması gerekirken onandığı anlaşılmakla üçüncü kişi vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir.

SONUÇ : Davalı 3.kişi vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 9.6.2009 tarih ve 2009/4372-12391 sayılı onama ilamının kaldırılmasına, mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.'nun 428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 19.01.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.