|
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi, Esas: 2010/5197, Karar: 2010/6449 İçtihat
"Gerçeğe aykırı beyanda bulunmak suçundan sanık A____ D____'nin İİK.nun 338/1, TCK.nun 51/1-b, maddeleri gereğince 3 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına ve verilen cezanın ertelenmesine, İİK.nun 89/4. maddesi gereğince 16.114.68 TL tazminatın 11.2.2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı şirketten alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm yasal süresi içerisinde sanık vekili tarafından temyiz edildiğinden, Yargıtay C.Başsavcılığının bozma istemli tebliğnamesiyle dosya daireye gönderilmiş olmakla, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okunarak, gereği görüşüldü:
Gerçeğe aykırı beyanda bulunma suçuna yönelik kurulan hükmün temyiz incelemesi sonunda:
17.2.2009 tarihinde birinci haciz ihbarnamesine sanık vekilinin itirazda bulunduğu, vekilin beyanından dolayı asilin sorumlu tutulamayacağı gözetilmeksizin sanığın beraati yerine cezalandırılmasına karar verilmesi,
Tazminat istemine yönelik hükmün temyiz incelemesi sonunda ise:
İİK.nun 89/4. maddesindeki. "Üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesine müddeti içinde itiraz ederse, alacaklı, üçüncü şahsın verdiği cevabın aksini tetkik merciinde ispat ederek üçüncü şahsın 338/1. maddesi hükmüne göre cezalandırılmasını ve ayrıca tazminata mahkum edilmesini isteyebilir. Tetkik mercii, tazminat hakkındaki davayı genel hükümlere göre halleder." hükmü karşısında, haciz ihbarnamesine verilen cevabın gerçeğe aykırı olduğu iddia edildiğine göre asıl borçlu E____ D____ Müh. Ltd. Şti. ile üçüncü şahıs A____ D____ Ltd. Şirketi arasında düzenlenen taşeronluk sözleşmesi gereğince A____ D____ Ltd. Şti'nin asıl borçlu şirkete itiraz tarihinde borcu olup olmadığı konusunda uzman elektrikçi, muhasebeci ve hukukçudan oluşan bilirkişi kurulundan yapılan işin miktarı, ödemeleri içeren defter, kayıt ve banka hesapları üzerinde karşılaştırmalı inceleme yaptırılarak sonucuna göre tazminat konusunda karar verilmesi gerekirken, yapılan ödemeler baz alınarak düzenlenen yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı şekilde tazminata karar verilmesi,
KARAR : Kabule göre de; üçüncü şahsın asıl borçluya olan borç miktarı kadar tazminata karar verilmesi gerekirken takip borcu kadar miktarda tazminata karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmekle, hükmün BOZULMASINA, 08.11.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi."
Dosyaya Şirketin avukatı beyanda bulunmuş.Bu durumda şirketin sorumluluğu yok mu?
|