Mesajı Okuyun
Old 15-06-2012, 16:14   #6
ElifŞimşek

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
17.Hukuk Dairesi
Esas: 2010/1350
Karar: 2010/4387
Karar Tarihi: 10.05.2010
 
TAZMİNAT DAVASI - DESTEĞİN KAZA SONUCU ÖLÜMÜ - DESTEK TAZMİNATINDA BULUNANLARIN KENDİ KUSURLARINDAN YARARLANMALARININ MÜMKÜN OLAMAYACAĞI - ZORUNLU MALİ SORUMLULUK SİGORTACISININ SORUMLULUĞUNA KARAR VERİLMESİNİN İSABETSİZ OLUŞU
ÖZET: Dava konusu olayda, davacıların desteği olan işletenin (aynı zamanda sürücü) aracını kullanırken yaptığı kaza sonucu öldüğü, tam kusurlu olduğu belirlenmiştir. O halde işleten (aynı zamanda sürücü) ve dolayısıyla destek tazminatında bulunanların kendi kusurlarından yararlanmaları mümkün olamayacağından, davacıların talep ettikleri destekten yoksun kalma tazminatını üstlenmiş olan Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortacısının sorumluluğuna karar verilmesi doğru görülmemiştir.
(2918 S. K. m. 85, 91, 92) (818 S. K. m. 44) (Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları (ZMSS) A.1, A.3)
Dava: Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Karar: Davacılar vekili, davalı tarafa ait araç sürücüsünün kusurlu hareketi ile meydana gelen kazada desteklerinin öldüğünü ve aracında hasar meydana geldiğini açıklayıp, fazlaya dair haklarını saklı tutarak davacı eş Ü. için 13.246,17 TL, çocuk Gökhan için 512,13 TL, çocuk Ü. için 6.623,08 TL ve diğer çocuklar M., Ö. ile H. için 6.623,08 TL ye toplam da ise 40.251,02 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; davacı H.Ö.'in davasının reddine, diğer davacıların davasının kabulü ile; davacı eş Ü. için 13.246,17 TL, çocuk G. için 512,13 TL, diğer çocuklar M., Ö., H. ve Ü. için ayrı ayrı 6.623,08'er TL olmak üzere toplam 40.250,62 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp bu davacılara verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 91/1. maddesinde, , aynı yasanın 85/1 maddesinde, , aynı yasanın 85/son maddesinde ise, hükümlerine yer verilmiş. Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinde de. şeklinde ifade edilmiştir.
Yukarda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Diğer yandan; aynı kanunun 92. maddesinde. Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasının kapsamı dışında kalan hususlar sıralanmış olup, 92/a maddesinde, 92/b maddesinde ise. Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası kapsamı dışında kaldığı belirtilmiştir. Keza, bu maddeye paralel olarak Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasının Genel Şartlarının A-3 maddesinde de ZMSS kapsamı dışında kalan hususlar açıklamıştır.
Bu yasal düzenlemelere göre destek zararı; ölenin değil üçüncü kişilerin üzerinde doğan dolaylı ve yansıma yolu ile meydana gelen zarardır. İşletenin yakınlarının uğradıkları destek zararlarının trafik sigortacısının sorumluluğu kapsamı dışında kaldığı açıkça Karayolları Trafik Kanununda düzenlenmediği gibi, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında da, bu yolda bir sınırlamaya yer verilmemiştir.
Hal böyle olunca; işletenin ölümü nedeniyle onun desteğinden mahrum kalanların, trafik sigortacısından destek tazminatı talebinde bulunabilecekleri ilke olarak benimsenmelidir. Bu noktada dikkat edilmesi gereken husus, işletenin (aynı zamanda sürücü olan) kendi kusurundan yararlanmaması gerektiğidir. Yansıma yolu ile zarar görmüş olan destek tazminatı isteyenlerin, kendilerine destek sağlayan kişinin sahip olduğu haktan fazlasına sahip olabilmeleri hukuken mümkün bulunmamaktadır.
Bu durumda, destek tazminatı talebinde bulunulması halinde, davalı zarar sorumlusunun ölenin de birlikte kusuru olduğunu ileri sürerek BK’nun 44/1 maddesi gereğince tazminatın kusur oranında indirilmesini talep etmesi mümkündür. Zira destekten yoksun kalma zararının giderilmesi isteminde bulunulması halinde birlikte kusurun varlığı esasın itibariyle istemde bulunanın değil, ölenin davranışına göre belirlenir. Dairenin son uygulamaları da bu yöndedir.
Dava konusu olayda, davacıların desteği olan işletenin (aynı zamanda sürücü) aracını kullanırken yaptığı kaza sonucu öldüğü, tam kusurlu olduğu belirlenmiştir. O halde, yukarda açıklanan ilkeler ışığında; işleten (aynı zamanda sürücü) ve dolayısıyla destek tazminatında bulunanların kendi kusurlarından yararlanmaları mümkün olamayacağından, davacıların talep ettikleri destekten yoksun kalma tazminatını üstlenmiş olan Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortacısının sorumluluğuna karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 10.05.2010 tarihinde oybirliği ile karar verilmiştir.