Mesajı Okuyun
Old 15-06-2012, 16:13   #5
ElifŞimşek

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
17.Hukuk Dairesi
Esas: 2010/690
Karar: 2010/4382
Karar Tarihi: 10.05.2010
 
TAZMİNAT DAVASI - DESTEKTEN YOKSUNLUK - TRAFİK KAZASI - DAVACILARIN DESTEĞİ OLAN SÜRÜCÜNÜN ARACI KULLANIRKEN TEK TARAFLI KAZA SONUCU ÖLDÜĞÜ - SÜRÜCÜNÜN TAM KUSURLU OLDUĞU - KİMSENİN KENDİ KUSURUNDAN YARARLANAMAYACAĞININ GÖZETİLMESİ GEREĞİ
ÖZET: Dava konusu olayda, davacıların desteği olan sürücü aracı kullanırken tek taraflı kaza sonucu öldüğü, tam kusurlu olduğu belirlenmiştir. O halde, sürücünün ve dolayısıyla destek tazminatında bulunanların kendi kusurlarından yararlanamayacaklarının gözetilmesi gerekir.
(2918 S. K. m. 85, 91) (818 S. K. m. 44)
Dava: Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Karar: Davacılar vekili, davalı tarafa ait araç sürücüsünün kusurlu hareketi ile meydana gelen kazada desteklerinin öldüğünü ve aracın da hasar meydana geldiğini açıklayıp, fazlaya dair haklarını saklı tutarak davacı eş M. G. için 32.000 TL diğer davacılar Y., A. R. ve G. G. için 2.000’er TL olmak üzere toplam 40.000 TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili, kazada vefat eden destek K. G.'ün araçta yolcu değil, sürücü olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; davanın kısmen kabulü ile, davacı Melahat için 32.000 TL, diğer davacı çocuklar için 2.000'er TL olmak üzere toplam 40.000 TL destekten yoksun kalma tazminatının 18.000 TL.si için dava tarihi olan 17.04.2008 tarihinden itibaren, 22.000 TL. si için ıslah tarihi olan 14.09.2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Kaza tespit tutanağında sürücünün S. G. olduğuna dair bilgiler şüpheye dayalı olup <sürücünün kim olduğu yaralı M. G.'ün beyanından anlaşılmış, daha sonra hastanede sürücünün K. G. olduğunu hastane polisine beyan ettiği> şerh edilmiştir. S. G. hakkında açılan Ceza davasında da (Kayseri 1. Ağır Ceza Mahkemesi 2005/357 E., 2006/265 K) sanık S.'in sürücü olmadığı gerekçesi ile beraatine karar verilmiştir. Ceza dosyasındaki sanık S. G. ile tanıklar N. G. ve M. G.'ün beyanları ile tüm dosya kapsamı dikkate alınarak kaza esnasında 68 DU 626 plakalı aracı kullanan sürücünün destek K. G. olduğunun kabulü gerekmektedir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 91/1. maddesinde, <işletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur>, aynı yasanın 85/1 maddesinde, <bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı>, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, <işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.> hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinde de, <sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder> şeklinde ifade edilmiştir.
Yukarda açıklanan madde hükümlerinden; Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Diğer yandan; aynı kanunun 92. maddesinde, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasının kapsamı dışında kalan hususlar sıralanmış olup, 92/a maddesinde, <işletenin; eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği talepler> 92/b maddesinde ise, <işletenin, eşinin, usul ve füruunun, kendisini evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürülebilecekleri taleplerin> Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası kapsamı dışında kaldığı belirtilmiştir. Keza, Bu maddeye paralel olarak Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasının Genel Şartlarının A-3 maddesinde de ZMSS kapsamı dışında kalan hususları düzenlenmiştir.
Bu yasal düzenlemelere göre destek zararı; ölenin değil üçüncü kişilerin üzerinde doğan dolaylı ve yansıma yolu ile meydana gelen zarardır. İşletenin yakınlarının uğradıkları destek zararlarının trafik sigortacısının sorumluluğu kapsamı dışında kaldığı açıkça Karayolları Trafik Kanunun da düzenlenmediği gibi, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında da, bu yolda bir sınırlamaya yer verilmemiştir.
Hal böyle olunca; sürücünün ölümü nedeni ile onun desteğinden mahrum kalanların, işletenden ve onun sigortacısının destek tazminatı talebinde bulunabilecekleri ilke olarak benimsenmelidir. Bu noktada dikkat edilmesi gereken husus, zarar verici bir olay sonucu ölen sürücünün ekonomik desteğinden yoksun kalanların uğradıkları zarar, ölen sürücünün değil, destekten yoksun kalanların, bir başka ifade ile, işletene göre üçüncü kişi durumunda olanların üzerinde doğan dolaylı ve yansıma yolu ile meydana gelen zarar olup, destekten yoksun kalanlar bu zararlarının tazmini için zarar sorumlusundan istemde bulunabilirler. Ancak, yansıma yolu ile zarar görmüş olan destek tazminatı isteyenlerin, kendisine destek sağlayan kişinin sahip olduğu haktan fazlasına sahip olabilmeleri hukuken mümkün bulunmayıp, sürücünün ve dolayısıyla destek tazminatında bulunanların, kendi kusurlarından yararlanamazlar.
Bu durumda, işletenin destek sağlayan kişiye karşı ileri sürebileceği def’ileri, destekten yoksun kalanlara karşı ileri sürebilecek olmasına göre işleten, zararın oluşumunda sürücünün de birlikte kusurlu olduğunu ileri sürerek BK.nun 44/1 maddesi gereğince, tazminatın sürücünün kusuru oranında indirilmesini isteyebilir. Zira trafik kazası sonucu ölenin desteğinden yoksun kalanların Zorunlu Mali Sorumluluk sigortacısına yöneltebilecekleri yansıma yolu ile oluşan zararla ilgili tazminat istemlerinin tutarı, işletene karşı ileri sürebilecekleri tutar kadar olmalıdır. Dairenin son uygulamaları da bu yöndedir.
Dava konusu olayda, davacıların desteği olan sürücü K. G. aracı kullanırken tek taraflı kaza sonucu öldüğü, tam kusurlu olduğu belirlenmiştir. O halde, yukarıda açıklanan ilkeler ışığında; sürücünün ve dolayısıyla destek tazminatında bulunanların kendi kusurlarından yararlanmaları mümkün olamayacağından, davacıların talep ettikleri destekten yoksun kalma tazminatından işletenin, dolayısıyla onun sorumluluğunu üstlenmiş olan Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortacısının sorumluluğuna karar verilmesi doğru görülmemiştir.
2- Bozma kapsamına göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
Sonuç: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 10.05.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi.