Mesajı Okuyun
Old 11-06-2012, 12:24   #4
ElifŞimşek

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
3.Hukuk Dairesi
Esas: 2008/18695
Karar: 2008/19987
Karar Tarihi: 20.11.2008
 
NAFAKA DAVASI - BAĞIMSIZ KONUT TEMİN EDİLMEMESİ NEDENİYLE AYRI YAŞAMDA HAKLILIK İDDİASI - DERDEST OLAN BOŞANMA DAVASININ BEKLETİCİ MESELE YAPILARAK KESİNLEŞMESİNİN BEKLENMESİ - EKSİK İNCELEME - HÜKMÜN BOZULMASI GEREĞİ
ÖZET: Terk sebebine dayalı boşanma davası ile bağımsız konut temin edilmemiş olmasından dolayı ayrı yaşamakta haklılık iddiasına dayalı tedbir nafakası birleştirilmediğine ve biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek durumda bulunmasına göre, derdest olan boşanma davasının bekletici mesele yapılarak kesinleşmesinin beklenmesi ve sonucuna göre ihtarnamenin tebliğ tarihi olan 10.3.2007 tarihinden sonrada davacının ayrı yaşamakta haklılık iddiası ispat edilmiş olacağından sonucuna göre hüküm vermek gerekirken, eksik inceleme ile sonuca gidilmiş olması doğru görülmemiştir.
(4721 S. K. m. 197) (1086 S. K. m. 45)
Dava: Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Karar: Davada; bağımsız konut temin edilmemesi nedeniyle ayrı yaşamda haklılık iddiasına dayalı olarak davacı eş kadın için aylık 500,00 YTL., tedbir nafakası talep ve dava edilmiş, mahkemece; davanın kısmen kabulüyle aylık 200,00 YTL tedbir nafakasına hükmolunmuş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, Dairemizin 2007/177781-16605 sayılı kararı ile <...yargılama sırasında hazırlanan bağımsız konuta dönmesi için ihtar tebliğ edilen davacının bu tarihten sonra ayrı yaşamakta haklı olup olmadığı tartışılmadan davanın kısmen kabulü doğru görülmemiştir...> gerekçesiyle bozulmuş, bozma kararına uyulmuş, terk nedeniyle davalının açtığı boşanma davası ihtar göndermekte iyiniyetli olmadığı gerekçesiyle reddedilmekle eldeki davada davacının ayrı yaşamakta haklı olduğu kabul edilmiştir.
TMK. 197. maddesi gereği ayrı yaşamakta haklı olan eş diğer eşten tedbir nafakası talebinde bulunabilir.
Aynı mahkemede açılmış davaların aynı sebepten doğması veya biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek durumda bulunması halinde aralarında bağlantı var sayılır ve davanın her safhasında istek üzerine veya kendiliğinden mahkemece birleştirilebilir (HUMK.md. 45) veya bir davada hüküm verilmesi, başka bir davada incelenmekte olan ve kesin olarak karara bağlanacak bulunan bir hukuki ilişkinin mevcut olup olmadığına kısmen veya tamamen bağlı ise, mahkeme o davanın sonuçlanmasını kendi bakmakta olduğu dava için bekletici mesele yapabilir.
Somut olayda; davacı bağımsız konut temin edilmemesi nedeniyle ayrı yaşamakta haklı olduğu iddiası ile davalı kocadan tedbir nafakası talep etmiştir. Davalı koca tarafından davacı kadın aleyhine, aynı Aile Mahkemesinde terk nedeniyle boşanma davası açılmış, yargılama sonucunda Mahkemenin 2007/801 E. - 2008/425 K. sayılı ilamıyla dön ihtarının iyiniyetli olmaması nedeniyle boşanma talebinin reddine karar verilmiş, red hükmü temyiz edilmiş, ancak kesinleşmeden temyize konu bu nafaka davası dön ihtarının iyiniyetli olmadığı gerekçesiyle kabul edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, bağımsız konut temin edilmemiş olması nedeniyle ayrı yaşamakta haklılık iddiası ile açılan tedbir nafakası ile ilgili talebin eve dön ihtarının tebliğ tarihi olan 10.3.2007 tarihine kadar kısmen kabul edilmesi usul ve yasaya uygun görülmüştür.
Ancak, terk sebebine dayalı boşanma davası ile bağımsız konut temin edilmemiş olmasından dolayı ayrı yaşamakta haklılık iddiasına dayalı tedbir nafakası birleştirilmediğine ve biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek durumda bulunmasına göre, derdest olan boşanma davasının bekletici mesele yapılarak kesinleşmesinin beklenmesi ve sonucuna göre ihtarnamenin tebliğ tarihi olan 10.3.2007 tarihinden sonrada davacının ayrı yaşamakta haklılık iddiası ispat edilmiş olacağından sonucuna göre hüküm vermek gerekirken, eksik inceleme ile sonuca gidilmiş olması doğru görülmemiştir.
Sonuç: Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK’nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 20.11.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi.