Mesajı Okuyun
Old 04-06-2012, 10:19   #19
tiryakim

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.fatasoyyılmaz
geçen hafta beraat ile sonuçlanan bir dosyam oldu maalesef hakim yargtay 16 hd 2009/9536e 2010/688 k ayılı ve 08/02/2010 tarihli bir karara göre beraat verdi.((
kararı bulmaya çalışıyorum ben de temyiz için ne yapabilirz ona bakacağız. karar çok yeni yargıyat fikir değişirmiş olabilir. kasıt aranacakmış artık.

Altı Çizili Yerdeki Kararın Tam Metni

T.C. YARGITAY

16.Hukuk Dairesi
Esas: 2009/9536
Karar: 2010/688
Karar Tarihi: 08.02.2010

YÜKÜMLÜLÜKLERİN YERİNE GETİRİLMEMESİ - KANUNDA SAYILAN KOLEKTİF KOMANDİT ANONİM LİMİTED VE KOOPERATİF ŞİRKETLERİNİN MÜDÜR VEYA YETKİLİLERİ İÇİN TİCARETİ TERK SUÇUNUN İŞLENMESİNİN MÜMKÜN OLMADIĞI - HÜKMÜN ONANDIĞI

ÖZET: Somut olaya dönüldüğünde, İcra ve İflas Kanunu'nun 44. maddesi ile getirilen mal beyanında bulunma yükümlülüğü bulunduğunu söylemek kanunu zorlama olacaktır. Türk Ticaret Kanununda sayılan kolektif, komandit, anonim, limited ve kooperatif şirketlerinin müdür veya yetkilileri için İcra ve İflas Kanunu'nun 337/a maddesinde yaptırıma bağlanan ticareti terk suçunun işlenmesi mümkün değildir.

(2004 S. K. m. 44, 337/A, 338) (6762 S. K. m. 136)

Dava ve Karar: Ticareti terk hükümlerine muhalefet etmek suçundan sanık C. T.'nin beraatine karar verilmiş, hüküm yasal süresi içerisinde şikayetçi vekili tarafından temyiz edildiğinden Yargıtay C. Başsavcılığının onama talepli tebliğnamesiyle dosya Daireye gönderilmiş olmakla, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okunarak gereği görüşüldü:

Müşteki taraf 13.11.2007 havale tarihli şikayet dilekçesiyle, mal bildiriminde ticareti terk ettiğini ikrar eden sanığın İİK'nun 337/a maddesi gereğince cezalandırılmasına karar verilmesini talep etmiş, mahkemece yapılan yargılama sonucunda, sanığın ticareti terk etmediği, yazılı bildiriminin gerçek dışı olması halinde İİK'nun 338. maddesi uyarınca cezalandırılmasının söz konusu olduğu gerekçesiyle beraatine karar verilmiştir.

İcra ve İflas Kanunu'nun 44. maddesinin 1. fıkrasında, <Ticareti terk eden bir tacir 15 gün içinde keyfiyeti kayıtlı bulunduğu ticaret siciline bildirmeye ve bütün aktif ve pasifi ile alacaklılarının isim ve adreslerini gösteren bir mal beyanında bulunmaya mecburdur. Keyfiyet ticaret sicil memurluğunca ticaret sicili ilanlarının yayınlandığı gazetede ve alacaklıların bulunduğu yerlerde de mutat ve münasip vasıtalarla ilan olunur, ilan masraflarını ödemeyen tacir beyanda bulunmamış sayılır.> Hükmü ile ticareti terk eden tacirin yapması gereken yükümlülüğü belirlenmiş, aynı Yasanın 337/a maddesinde ise 44. maddedeki yükümlülüğe aykırı davranmanın yaptırımı da, <Ticareti terk edenlerin cezası> başlığı altında, <44 üncü maddeye göre mal beyanında bulunmayan veya beyanında mevcudunu eksik gösteren veya aktifinde yer almış malı veya yerine kaim olan değerini haciz veya iflas sırasında göstermeyen veya beyanından sonra bu malları üzerinde tasarruf eden borçlu, bundan zarar gören alacaklının şikayeti üzerine, üç yıldan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Birinci fıkradaki fiillerin işlenmesinden alacaklının zarar görmediğini ispat eden borçluya ceza verilmez.> şeklinde düzenlenmiştir.

6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 136. maddesinde de ticaret şirketlerinin nev'ilerinin ; kolektif komandit, anonim, limited ve kooperatif şirketlerinden ibaret olduğu belirtilmiştir. Yukarıda sayılan ticaret şirketleri yönünden Türk Ticaret Kanunu'ndaki düzenleme incelendiğinde, bunlar için ticareti terk hususu değil, bunun yerine infisah ve tasfiyeleri öngörüldüğü anlaşılmaktadır. Eş anlatımla Türk Ticaret Kanunu'nun 136. maddesinde sayılan şirketlerde ticareti terk değil, ortaklık İlişkisi sona erdirilmektedir.

Anılan şirketlerin her biri için infisah ve tasfiye yolu ayrı ayrı gösterilmiştir. Tasfiye sırasında ticaret şirketinin alacak ve borçları belirlenir ve borçlar ödendikten sonra kalan mevcudu, esas mukavelede aksine bir hüküm olmadıkça, pay sahipleri arasında ödedikleri sermayeler ve paylara bağlı olan imtiyaz hakları nispetinde dağıtılır, tasfiyenin sona ermesi üzerine şirkete ait ticaret unvanının sicilinden terkini tasfiye memurları tarafından sicil memurluğundan talep olunur, iş bu talep üzerine terkin keyfiyeti tescil ve ilan olunmakla ticaret şirketinin tüzel kişiliği sona ermiş olur. Tasfiye süreci ile tüzel kişilik sona erdirildiğinden terkin işlemi sırasında ticaret sicil memurluğuna İcra ve İflas Kanunu'nun 44. maddesine göre bir mal beyanında bulunulması da söz konusu değildir. Terkin işleminden sonra ticaret şirketinden alacağı bulunduğunu iddia eden bir alacaklı bu alacağını ancak terkin edilen ticaret şirketini yasaya göre ihyasını sağlamak suretiyle tahsil edebilecektir.

Açıklamalar çerçevesinde somut olaya dönüldüğünde, İcra ve İflas Kanunu'nun 44. maddesi ile getirilen mal beyanında bulunma yükümlülüğü bulunduğunu söylemek kanunu zorlama olacaktır. Hal böyle olunca, Türk Ticaret Kanunu'nun 136. maddesinde sayılan kolektif, komandit, anonim, limited ve kooperatif şirketlerinin müdür veya yetkilileri için İcra ve İflas Kanunu'nun 337/a maddesinde yaptırıma bağlanan ticareti terk suçunun işlenmesi mümkün değildir.

Açıklanan nedenlerle gerekçesi yanlış fakat sonucu itibariyle doğru olan hükmün bu gerekçe ile ONANMASINA, 08.02.2010 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı