01-06-2012, 14:22
|
#6
|
|
Bana kalırsa kendinizi çok yormayın. Her ne kadar taraflar arasında bir muvazaa iddiası var ise de aşağıdaki karar size yol gösterecektir:
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
Esas Numarası: 1997/6762
Karar Numarası: 1997/7915
Karar Tarihi: 04.07.1997
MUTLAK BUTLANLA BATIL OLAN EVLENMELER
YANILMA NEDENİYLE BATIL OLAN EVLİLİK
743 s. MülgaTMK/112, 116
4721 s. TMK/145, 149
ÖZETİ: Muvazaalı evliliklerde butlan yaptırımının uygulanması olanağı bulunmamaktadır.
DAVA: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün kanun yararına bozulması Adalet Bakanlığının yazısı üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından istenilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR: Davacı H.K.'ın davalı eşi ile aralarındaki evlilik akdinin iptaline dair davası, mahkemece Medeni Kanunun 116. maddesi uyarınca aynen kabul edilmiş, hüküm temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.
Türk Medeni Kanununun 116. maddesi uyarınca, karı-kocadan herbiri,
"1- Evlenmeyi hiç istemediği yahut karı veya kocası olan şahıs ile evlenmeyi kastedmediği halde hataen evlenmeye rızası olduğunu beyan etmiş ise;
2- Karı veya kocasında bulunmaması onunla birlikte yaşamayı kendisi için çekilmez bir hale koyacak derecede ehemmiyetli bir vasıf hakkında hataya düşerek evlenmiş ise", hataya dayanılarak, evlenme akdinin feshini isteyebilir.
Dosyadaki delillerden ve hakimin değerlendirilmesinden evlenmede bir hatanın değil ortada cali (muvazaalı) evlenmenin varlığı anlaşılmaktadır.
Muvazaa Borçlar Kanununun hükümlerine göre geçersizlik (Butlan) nedenidir. Ne varki evliliğin mutlak butlan nedenlerini sınırlı olarak düzenleyen Medeni Kanunun 112. maddesinde bu yöne butlan nedenleri arasında yer verilmediği gibi, yukarıda açıklanan 116. madde hükmünde de hataya dayanan nisbi butlan halleri çok sınırlı bir biçimde yer almıştır.
Yasada bu konuda açık hüküm bulunmaması, butlan nedenlerinin sınırlı olması sebebiyle muvazaalı evlenmelere butlan yaptırımının uygulanması olanağı bulunmamaktadır. Bu yön gözetilmeden evlilik sözleşmesinin Medeni Kanunun 116. maddesine dayanarak iptal etmesi doğru bulunmamıştır.
SONUÇ: Yasa yararına bozulması istenen kararın kazanılmış haklar saklı kalmak koşuluyla Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun 427/6 maddesi gereği BOZULMASINA, 4.07.1997 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Not: içtihat metnindeki yasal dayanaklar eski MK hükümlerine göre olup yeni MK hükümleri ile mukayesesini yaparak görüşünüzü oluşturunuz...
|