Mesajı Okuyun
Old 28-05-2012, 15:20   #5
Av. Göztepeli

 
Varsayılan

Dava: Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: Kambiyo senetlerine mahsus yolla yapılan takipte borçlu, çeklerdeki ve senetlerdeki imzaların kendisine ait olmadığını itirazen ileri sürmüştür. Yargılama sırasında alacaklı, ibraz ettiği Elazığ 1. Noterliği'nce düzenlenmiş 28.10.2006 tarih ve 29156 yevmiye numaralı vekaletname uyarınca çeklerdeki ve senetlerdeki imzaların borçlunun vekili olan Mahmut tarafından atılmış olduğunu, bu kişi yönünden imza incelemesi yapılmasını talep etmiştir. Mahkemece senetlerin vekaleten imzalandığı konusunda bir şerh bulunmadığı, vekalet mevcut olsa dahi 3. şahısların imza incelemelerinin yapılamayacağı ve bu kişi hakkında icra takibi de olmadığı gerekçe gösterilmiş ise de, Borçlar Kanunu'nun 388. maddesi uyarınca borçlunun kendini temsilen vekiline kambiyo taahhüdünde bulunma yetkisini verdiğinin anlaşılması halinde, vekil tarafından imzalanan çekler ve senetler yönünden borçlu asıl sorumlu olur. Vekalet ilişkisi çerçevesinde, söz konusu vekaletnamenin Borçlar Kanunu'nun 388. maddesi kapsamında bir vekaletname olup olmadığı araştırılarak, gelen belge çerçevesinde bu kişilerin imza örneklerinin alınarak, takibe konu çek ve senetlerdeki imzaların bu kişi yönünden de incelenmesi gerekirken, sadece borçlu yönünden imza incelemesi yapılarak eksik inceleme ile karar verilmesi isabetsizdir.

Sonuç: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle, İİK
’nın 366 ve HUMK'un 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 26.10.2009 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)