|
|
|
|
Benzer bir davamız söz konusu. Alacaklı görünen tarafa yüklü miktar sayılabilecek bir para icra kanalıyla ödendi. Yargıtay'da bozulan karar sonucu, yerel mahkemece yargıtay bozma ilamına uyularak, davanın hiç açılmamış sayılmasına karar verildi. Henüz gerekçeli karar yazılmadı. Benim bu noktada sizlere sormak istediğim husus, paranın iadesine yönelik muhtıra yollanmasını talep etmek için, gerekçeli kararla birlikte icra dairesine başvurmamız yeterli olacak mıdır? Yoksa iade talebi için, bu kararın da kesinleşmesini beklemek zorunda mıyız? Saygılarımla..
|
|
 |
|
 |
|
Yargıtay
13. Hukuk Dairesi
Esas : 2003/3831
Karar : 2003/8994
Tarih : 02.07.2003
"İİK.nun 40. maddesi hükmü "Bir ilamın nakzı icra muamelelerini olduğu yerde durdurur. Bir ilam hükmü icra edildikten sonra nakzedilip de aleyhinde icra yapılmış olan kimsenin hiç veya o kadar borcu olmadığı kati bir ilamla tahakkuk ederse ayrıca hükme hacet kalmaksızın icra tamamen veya kısmen eskilde iade olunur. Ancak üçüncü şahısların hüsnü niyetle kazandıkları haklere halel gelmez" hükmünü içermektedir. Dava konusu ihtilaf bu yasa hükmü çerçevesinde değerlendirildiğinde; davacı ile davalı arasında adi ortaklığa konu işletme için davalı A.Hayim tarafından adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi ile 14.000.000.000 TL paranın faiziyle beraber tahsili için açtığı davada, davanın kabulüne ve bu miktar paranın tahsiline karar verilmiş, karar kesinleşmeden 24.7.1998 tarihinde davacı A.Hayim tarafından icraya konularak icranın geri bırakılmasına ilişkin bir kararda alınmadığından, alacak faizi ile beraber icra dosyasında tahsil edilmiş, en son 26.1.1999'da yapılan ödemeden sonra mahkeme ilamı 4.2.1999 tarihinde onanmış, bilahare 9.4.1999 günlü tashihi karar incelemesinde bozulmuştur.
Bu bozma ilamı ile İİK. 40. maddesi hükmü kapsamında icra muamelelerini kendiliğinden durur. Ne var ki, hükmün tashihi karar incelemesinde bozulması tarihinden önce icra dosyasında alacak tahsil edildiğine göre İİK.nun 40. mad/2. fıkrası hükmü gereğince
bozularak hukuki dayanaktan yoksun hale gelen mahkeme ilamının icraen infazı nedeniyle ödenen miktarın iadesini davacı A.Sayer, İcra Müdürlüğünden isteyebilir. Zira ortaklığın fesih ve tasfiyesi ile alacağın tahsiline dair Kuşadası 99/342 esas nolu davada, tashihi karar aşamasında bozulmasından sonra bu dosyanın davalısı A.Sayer tarafından bozmadan önce kararın icraen infazı ile ödenen miktarla ilgili olarak bir talepte de bulunulmadığından bu husus incelemeden ortaklığın satılarak tasfiyesine karar verilmiştir.
Buna göre İİK.nun 40. maddesi çerçevesinde icra dairesine başvurarak eski hale iadesi talep olunabilecek bir konu için davacının eldeki davayı açmakta hukuki yararı yoktur. Bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde işin esasına girilerek hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir."